14 Mart 2015 Cumartesi

Hamza Hoca'dan Altın Tepsiyle İkram!!!

 Yavaş yavaş ligin final haftalarına gelinirken rakiplerinizden ziyade sizin mümkün olduğunca az puan kaybetmeniz önemli olan. Çünkü liderseniz ve diğer 2 rakibinize oranla ciddi bir fikstür avantajınız söz konusuysa, kendi maçlarınızı birer birer kazanmak ve tabiri caizse kendi göbeğinizi kendiniz kesmek durumundasınız!
  Geçen hafta Fenerbahçe’ye karşı alınan mağlubiyete hiçbirimiz ses çıkarmadık. Çıkaramazdık da. Neticede derbi maçtı ve 16 yıldır orada kazanamadığımız gerçeği vardı ortada. Bu doğrultuda da ‘’Zaten biz bu haftaya 0 yazmıştık’’ diyerek bundan sonrasına konsantre olmaya başladık.
  Hamza Hamzaoğlu’nun bu akşam sahaya çıkardığı on bir yani galip geldiğimiz son 3-4 maçın on biri, çok net bir şekilde geçen hafta Kadıköy’de maça yanlış kadroyla başladığını kabullenişidir! Kafanızda her ne plan olursa olsun Alex Telles’i sol açık, Umut Bulut’u da sağ açık oynatamazsınız çünkü! Hamza hoca bunu yaptı ancak 1 hafta sonra yaptığının yanlış olduğunu kabullenmek zorunda kaldı.
  Maçın başlamasıyla birlikte devrenin sonuna kadar topun ve oyunun hakimiyeti genel olarak bizdeydi. Oyuncularımız ellerinden geldiğince topu rakibe vermemeye ve kendi ayaklarında tutmaya çalıştılar. Ağırlıklı olarak kanatları kullanarak rakip kalede pozisyonlar bulmaya uğraştık ancak bunda çok başarılı olamadık. Başakşehir savunması yanlardan gelen ortaları iyi karşıladı çünkü. Tek bir pozisyonda bu başarıyı gösteremediler, onda da golümüz geldi. Dakikalar 43’ü gösterirken Sabri’nin sağdan gönderdiği ortaya Selçuk’un vurduğu müthiş vole takımımızı 1-0 öne geçirdi.
   Hamza Hoca döneminde genellikle karşılaşmaların ilk 10-15 dakikasında golü bularak rahatlayan takımımız bu kez biraz daha geç erişti üstünlük sayısına. Ancak yine de devreyi önde geçmemiz ikinci 45 dakika adına moral oldu bize.
  Sabri muhtemelen sakatlanmış olacak, ikinci yarı başlarken sahaya çıkamadı ve yerini Tarık’a bıraktı.
  Sabri’siz Galatasaray bu devreye de iyi başladı. Yine oyunun hakimiyetini ele aldık ve ilk yarıda erken bulamadığımız golü bu kez geciktirmedik. 49.dakikada sol kanattan gelişen atağımızda Yasin çizgiye doğru indi ve topu kale sahasına çıkardı. Kaleci Volkan Babacan’ın müdahale edemediği meşin yuvarlığı bomboş durumdaki Umut Bulut filelere gönderdi.
  Başlarda zor geçecek gibi görünen karşılaşma, ilk devrenin sonunda, ikinci devrenin de başında gelen 2 golle bir anda koptu gibi oldu. Hatta muhtemelen farkı arttırız diye düşündüm. Tabi biraz sonra Hamza Hoca’nın yapacaklarından bi haberdim o sıralar…
  Son yarım saate girdiğimiz bölümde, sahanın iyilerinden ve henüz 10 saniye önce az daha gol olacak şutunu kaleci Volkan’ın güçlükle kornere çeldiği Yasin’i, tel tel dökülen Bruma ve son dönemlerde olduğu gibi bu akşamda takımına 5 kuruşluk katkısı olmayan Sneijder dururken oyundan almak, Hamza Hoca’nın hangi mantığının, hangi düşüncesinin eseriydi inanın çok merak ettim!
  Haftalardır kazanırken bile hemen her maçın ardından ‘’Hamza Hoca’nın oyuncu değişiklikleri bu akşam da yanlıştı’’ cümlesini sarf ettiğimi hatırlıyorum. Yineliyorum, Hamza Hoca’nın oyun okuma ve oyuna müdahale etme konusunda çok ciddi eksikleri var. Bugüne kadar hep şans bizimle beraberdi ve bu yanlış müdahalelere rağmen kazandık. Ancak 2 haftadır rüzgar terse dönmeye başladı!
  Yasin’in oyundan çıkışı ve Dzemaili’nin girişi, bir anda sahadaki tabloyu 180 derece terse döndürdü. 65 dakika boyunca rakibinin baskısını ve hakimiyetini kabul etmek zorunda kalan Başakşehir takımı esaretten kurtularak oyunsal üstünlüğü ele geçirdi ve kalemize yüklenmeye başladı.
  Yaptığı anlamsız değişiklikle takımın tüm dengesini alt üst eden Hamza Hoca, bu hatası yetmezmiş gibi Başakşehir’in yüklenmeye başlamasını da göremedi ve 3. değişiklik hakkını kullanma gereği duymadı! Buna karşılık Abdullah Avcı’nın Mehmet Batdal hamlesi takımına golü getirdi!
  Skorun 2-1’e gelmesi bile Hamza Hoca’nın takımını sahadan 9 kişi bırakan Bruma yeteneksiziyle Sneijder vurdumduymazından vazgeçmesi için yeterli olmadı! Ne de olsa Hamzaoğlu’da Fatih Terim’in öğrencisiydi ve ondaki ‘’takıntı’’ hastalığı kendisinde de olmalıydı!
  Dakikalar 85’i gösterirken ne tesadüftür ki, Abdullah Avcı’nın yine oyuna sonradan soktuğu bir başka isim Enver Cenk Şahin takımına beraberlik sayısını getirdi! Tabi bu gol hepimizde tam analımyla şok etkisi yarattı!
   ‘’Kazandık’’ dediğimiz maçın 2-2’ye gelmesi seyirciyi de isyan ettirdi. Haftalardır düzenli olarak şans bulduğu halde kendini geliştirmek bir yana her geçen gün biraz daha gerileyen Bruma, bugün de sahada yokları oynayınca bir dönem Selçuk ve Burak’ın yaşadığı gibi seyircinin hedefi haline geldi ve topu her ayağına aldığında yuhalanmaya başladı. Peki burada kabahat kimin? Bruma’nın mı? Bence kesinlikle değil. Bu durumun sorumlusu da Hamza Hamzaoğlu’dur! Yasin’i çıkaracağına Bruma’yı çıkarsaydı şayet hem Bruma sahayı her şeye rağmen alkışlarla terkeder ve taraftar protestosuna maruz kalmazdı, hem de kalıbımı basarım ki bu maç 2-2’ye falan gelmezdi! Bravo sana be Hamza Hoca!
  Bundan sonra Türk Telekom Arena’da oynayacağımız karşılaşmalarda, işlerin yolunda gitmemeye başladığı anlarda, seyircinin ortak tepki noktası Bruma olacak. Ölmez sağ kalırsak hep birlikte göreceğiz bunu…
  2-2’den sonra bile kenardaki tek hücumcu Pandev’i oyuna almaya yeltenmeyen Hamza Hoca beraberliğe razıydı demek ki! Yazık günah…
   Bugün fazlasıyla hak ettiğimiz ve kazandığımız bir karşılaşmayı, Hamza Hamzaoğlu’nun haftalardır süregelen anlamsız değişikliklerinden birisi neticesinde 2 puan bırakarak noktalamış olduk. En başta da söylemiş olduğum gibi şampiyonluk yolunda son viraja girdiğimiz ve her puanın altın değerinde olduğu şu haftalarda 2 maçta 5 puan kaybetmemiz, hele hele bu akşam kendi sahamızda berabere kalmamız, şampiyonluğu Fenerbahçe’ye altın tepsiyle sunmaktan başka bir şey değildir. Pek zannetmiyorum ama umarım Hamza Hoca bu akşam yaptığı hatanın takımına ne denli pahalıya patladığının farkına varmıştır ve bundan önemli dersler çıkarır...
  Artık geride 10 maç kaldı ve Galatasaray 4.yılızı gerçekten istiyorsa 10’da 10 yapıp 30 puan almak zorunda. Şu saatten sonra şampiyonluk için 29 bile yetmeyecektir çünkü!      

                                                             e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR