Belki de en son söylemem gerekenle başlayayım: Bugün Ziraat
Türkiye Kupası standartlarına göre mükemmele yakın bir Galatasaray vardı
sahada. 90 dakikanın tamamında bir an olsun gevşemeyen, aynı disiplinle oyunu
sürdüren, iştahını, hırsını, isteğini asla yitirmeyen ve maçın her anında golü
düşünen bir Galatasaray...
Açıkçası hafta sonu
Fenerbahçe’yle belki de sezonun en kritik maçını oynayacak takımımızın
Manisaspor’a karşı işi böylesine sıkı tutacağını düşünmüyordum. Tamam, sahaya
çıkan takım as takım değildi belki. Ancak ne olursa olsun, mücadele azmi ve
ortaya konan futbol takdir edilecek türdendi bence.
Savunmamıza pek iş
düşmedi. Dolayısıyla ilk yarıda Semih-Hakan, ikinci yarıda da Yekta-Hakan
ikilisi oldukça rahattılar. Onların yanıına kaleci Sinan Bolat’ı da
ekleyebiliriz. Geriye kalan 7 oyuncumuz ve sonradan oyuna dahil olan Sinan
Gümüşle Olcan, farklı galibiyet için ellerinden gelenin fazlasını yaptılar
diyebiliriz herhalde.
Direkten dönen 3
topa ve kaçan en az 7-8 net fırsata rağmen sahadan 4-0 gibi farklı bir neticeyle
ayrılmak cidden göz kamaştırıcı. Karşı takım ister Manisaspor olsun, ister bir
başkası. Sonuçta Beşiktaş, Trabzonspor gibi büyüklerin havlu attığı turnuvada
buralara kadar gelmiş olmak da bir başarı. Dolayısıyla, rakibi ‘’Manisaspor
işte’’ deyip o kadar basite indirgeyemeyiz.
Bugün takımda birden
fazla iyi isim vardı ancak Blerim Dzemaili biraz daha ön plana çıktı. Bütün gol
pozisyonlarının içinde vardı bir kere. Sürekli golü kokladı, istedi. Kaleciden
seken hemen hemen her topu tamamlamaya çalıştı. 1 gol attı, 1 de penaltı
yaptırdı… Uzun zamandır forma giymediğini de hesaba katarsak, Melo’nun
yokluğunda ortaya koyduğu bu performans cidden sevindirici.
Oyunda kaldığı süre
boyunca Sneijder’de oldukça istekli ve etkiliydi. Tıpkı Erciyes maçında olduğu
gibi yine bir füzesi direkte patladı. Onun performansı da Fenerbahçe derbisi
öncesi umut verici.
Pandev’de golü çok
istedi bu akşam. Sürekli olarak aradı. Nihayet son yarım saatte de buldu
golleri. Yaptığı 2 kafa vuruşu da 1.sınıftı. Daha önce de söyledim, Ziraat
Türkiye Kupası’nda oynadığı hemen her maçta gol ve goller atan Pandev, lig
maçlarında da süre almayı hak ediyor bence. En azından Umut Bulut’a, Bruma’ya
verilen şansların yarısı da olsa kendisine verilmeli diye düşünüyorum.
Sonuç olarak, bugün
her anlamda benim beğenimi kazanan ve Fenerbahçe maçı öncesi bizlere umut veren
bir Galatasaray izledik. Elde edilen 4 gollü galibiyet, 1 ay sonra oynanacak
rövanş karşılaşmasını da bir nevi formalite haline getirmiş oldu. Şimdi
yükselen morallerle beraber yavaş yavaş bütün konsantrasyonu Fenerbahçe üzerinde
toplama ve 16 yıllık hasrete son verebilme adına gerekli analizlerle uğraşma zamanı
artık…
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR