21 Mayıs 2011 Cumartesi

Kabusun Sonu

Galatasaray taraftarı için büyük bir ızdırap içinde geçen ve artık bir an önce bitmesi için dualar eder hale geldiğimiz 2010-2011 sezonuna nihayet bu akşam nokta koyduk. Geride kalan sezon için söyleyebileceğimiz tek şey, çok büyük bir hayalkırıklığı yaşamış olduğumuz gerçeği. Evet belki sezon başında mevcut kadromuzda küçülmeye gitmiş, takımdaki yüksek maliyetli oyuncuları satıp yerlerine madddi şartları kısmen daha iyi olan oyuncular transfer etmiştik. Ancak her ne olursa olsun sonuç bu olmamalıydı. Normal şartlar altında Galatasaray ‘ın sadece formasını bile sahaya koysak , bundan daha iyi neticeler beklerdik hepimiz. Ancak olmadı işte. Yanlış yönetim, yanlış hoca seçimleri, yanlış oyuncu tercihleri, hatalı stratejiler … Hepsi bir araya gelince ortaya bizler için böylesine acı verici bir sezon çıkmış oldu işte. Ama her gecenin ardından doğan güneş misali, geçen hafta Ünal Aysal’ın başkanlığa seçilmesi ve bu hafta da bu kabus sezonun tamamlanmasıyla kötü günler geride kaldı artık diye düşünüyorum. En azından böyle olacağına tüm kalbimle inanmak istiyorum ...
Dün itibariyle, günlerdir büyük bir heyecan ve sabırsızlıkla beklediğim İMPARATOR’un yuvaya dönüşü, bizzat başkanımız tarafından resmen açıklandı. Şu an bu kararın doğruluğu çok tartışılıyor olsa da, ben de Fatih Hocamız’ın teknik direktörlüğe getirilişini tam isabet olarak nitelendirenlerdenim. Çünkü Florya’daki başıboşluğu,otorite eksikliğini ortadan kaldırabilecek ve de futbolcuların yitirmiş oldukları özgüvenlerini onlara yeniden kazandırabilecek yegane güç kesinlikle Fatih Hoca’dır. Ayrıca Galatasaray’ın Fatih Hoca’ya olduğu kadar, Fatih Hoca’nın da Galatasaray’a ihtiyacının olduğu bir gerçektir. Galatasaray’dan ayrıldığı ilk dönemden bu yana teknik direktörlük kariyerinde bir düşüş yaşayan ve tam anlamıyla bir istikrar sağlayamamış olan İMPARATOR’un da tıpkı Galatasaray gibi en ufak bir başarısızlığa dahi tahammülü kalmamıştır. Dolayısıyla da Fatih Terim ile Galatasaray’ın 3.buluşması her anlamda tencere-kapak misalidir.
Yine dün akşam saatlerinde başkanımız tarafından açıklanan Elmander transferinin de camiamıza hayırlı, uğurlu olmasını temenni ederim. Elmander son 5-6 yıldır her daim avrupa piyasasında boy gösteren ve bizim basınımızda da ismi takımlarımızla sık sık anılan bir oyuncuydu. Kısmet Galatasarayımız’aymış.
Takımımızın bu sezonki son maçına değinecek olursak, ''futbolun olmazsa olmazı seyircidir'' gerçeğinin bir kez daha gün yüzüne çıktığı Konya Spor karşılaşmasında, bu şartlar altında oynanabilecek kadar iyi futbol oynadık ve sahadan 2-0 galip ayrıldık. Gerek Kazım’ın gerekse de Culio’nun attığı goller şık gollerdi. Skoru daha da arttırmamız mümkündü ama bunu yapabilmeyi yine beceremedik. Daha farklı galibiyetler seneye inşallah …
Evet sevgili Galatasaraylı’lar bu sezonlukta benden bu kadar. Ligin başından beri beni takip eden, yazılarımı okuyan ve desteğini esirgemeyen herkese buradan teşekkürlerimi sunuyorum. Gönül isterdiki sezonu bambaşka yerlerde bitirelim. Ne diyelim, kısmet değilmiş. Ancak ben yeni sezondan çok umutluyum. Güzel şeyler olacak inşallah. Özellikle Ünal Başkan’ımız bugüne dek pek alışık olmadığımız türden bir başkan profili ve duruşu sergileyecek gibi bizlere …
Yeni sezonda çok özlediğimiz o eski günlerimize geri dönmek dileğiyle … Hoşçakalın …

                                                                                           e-falanfilan Yazarı: Kerem Zülfikar