9 Aralık 2012 Pazar

Lige Dönüş


 Bazen sadece kazanabilmektir önemli olan. Hele hele büyük takımlarda işlerin yolunda gitmediği dönemlerde. Kaybedilen özgüvenin ve yok olan büyük takım havasının yeniden kazanılması arka arkaya alınacak 2-3 galibiyete bakar. Galatasaray’da şu sıralar böyle kritik bir dönem yaşıyor işte.
  Braga maçını çok iyi oynayamadan kazandıktan sonra bugün Sivas’ta da aynı şeyi yaşadık. Topa daha çok sahip olan, ayağa daha çok pas yapan, kaleyi daha fazla yoklayan şüphesiz Sivasspor’du. Ancak 90 dakika tamamlandığında skor tabelasında Galatasaray’ın 3-1’lik üstünlüğü vardı.
  Daha 55.saniyede Umut Bulut’un attığı mükemmel golle keyiflendiysekte, sonraki bölüm işlerin pek yolunda gitmediği bir zaman dilimiydi. Özellikle devrenin ortalarına doğru Sivasspor üzerimizde yoğun bir baskı kurdu. Bu baskı da onlara eşitliği getirdi. Erman Kılıç’ın 25 metreden gönderdiği sert şut Ufuk’un uzanamayacağı yere gidince Sivasspor beraberliği yakalamış oldu.
 Beraberlik golü Sivasspor’u daha da ateşledi. Bu sefer üstünlük sayısı için yüklenmeye başladılar. İmdada yetişense son haftalarda olduğu gibi yine Burak Yılmaz’dı. Amrabat’ın pasıyla defansın arkasına sarktı ve takımının 2.golünü kaydetti.
  Pek bir şey oynamadığımız devreyi 2-1 önde kapatmak oldukça güzeldi tabi. İkinci yarı biraz kımıldansak farkı arttırırız diye düşünüyordum. Bu düşüncemde yanılmadım da.
  57’de Yekta’nın Kadir’den kapıp Umut’un önüne yuvarladığı top sonunda rahat bir nefes almamızı sağladı.
  2 farkı bulduktan sonra Burak-Engin değişikliğinin de etkisiyle oyunu iyice kendi yarı alanında kabul etmeye başladı takımımız. Takım savunmasını sezon başından beri ilk kez bu denli başarılı uyguladık bu bölümde.
  Sivasspor takımı son 15-20 dakikalık bölümde oyundan tamamen düştü. Kolay değildi tabi onlar için de. Üstün oynadığı bir karşılaşmada 3 gol yiyen her takım moralman çöker çünkü.
  Son dakikalarda fazla önemli bir şey olmayınca karşılaşma 3-1’lik skorla takımımızın üstünlüğüyle sona erdi.
  En başta da belirttiğim gibi bu akşam önemli olan sadece galip gelmekti, onu da başardık. Çünkü hem ligde işler iyi gitmiyordu hem de takımda Çarşamba’nın yorgunluğu vardı. Ayrıca zafer sarhoşu takımımızın bu maça konsantre olabilmesi de oldukça zordu. Bunca olumsuzluğun arasında bu akşam böylesine zorlu bir deplasmanı kayıpsız geçen futbolcularımızı ne olursa olsun tebrik etmek gerek.
  Şimdi önümüzde Fenerbahçe ve Trabzonspor maçları var. Arada oynanacak kupa maçı da cabası. Şahsi fikrim, eğer bu süreci kayıpsız atlatırsak takım müthiş bir moral ve ivme yakalar, ikinci devrede herşey çok daha güzel bir hal alır. Ayrıca Ocak Ayı’nda takıma takviyeler yapılacağını da hesaba katarsak, yeni yıla müthiş bir giriş yapmak için şu 3 maçı kazanmak Galatasarayımız’ın boynunun borcudur…

                                                        e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR