Aahhh ahhh… Ne
söyleyeyim ki ben size? Yeni mi geldi aklınız başınıza? Lig bitti, kaçan tren
kaçtı, bizimkiler deplasman kazanmayı hatırladı... Koca devrede 2-3 deplasman daha
kazanmış olsaydık, şampiyonluk yarışını son haftaya taşımıştık en azından.
Neyse, sağlık olsun. Bu sezon da kısmetimiz böyleymiş demek ki…
Aslında hemen her
hafta olduğu gibi bugün de maçı kazanamamız adına ne gerekiyorsa yaptı ‘’kağıtçı’’!
Öyle ki, çıkardığı kadronun neredeyse yarısı kendi mevkiisinde oynamıyordu. Stoper Semih sağ bekte, Sağ bek Sabri sol bekte,
sol bek Hakan Balta stoperde, bir diğer sol bek Telles sol açıkta, orta saha
oyuncusu Yekta’da sağ açıkta başladı karşılaşmaya.
Acaba dünyanın hiçbir
ülkesinde takım üzerinde bu kadar saçmalayan bir başka teknik direktör var
mıdır, ciddi anlamda merak ediyorum! Bana sorarsanız hiç ama hiç sanmıyorum! Bu
bizim ‘’kağıtçı’’ya özgü bir hadise olsa gerek.
Neyse ki, kağıtçının
tüm art niyetine rağmen galibiyete inanmış ve sahaya kazanmak için çıkmış 11
Aslan vardı bugün. Yani saha kenarında Mancini olmasa da kazanırdı bu takım.
Hatta muhtemelen daha da iyi futbol
oynayarak kazanırdı hem de!
Şimdi düşünüyorum
da, takımımızı, oyuncularımızı çok da fazla
eleştirmeye hakkımız yok aslında. Başlarında bu kadar kötü bir teknik
direktör varken yapabileceklerinin de
fazlasını yaptılar. Ligde 2.sıradalar, Türkiye Kupası’nı kazandılar,
Şampiyonlar Ligi’nde de son 16’yı gördüler. Bu şartlar altında daha iyisi çok
zor...
Karşılaşmadan
bahsedecek olursak, seyircisiz Trabzonspor 90 dakikanın tamamında etkisizdi
diyebiliriz. Yani 90 dakika boyunca galibiyet için hiçbir şey yapmadılar. Belli
ki, Trabzonlu oyuncular kafa olarak bu sezonu çoktan bitirmişler. Buna karşılık
takımımız ise özellikle ikinci 45 dakikada 3 puanı istediğini net bir şekilde
ortaya koydu. Tabi Beşiktaş’ın Elazığspor önünde galip oluşu da etkili oldu
bunda.
52-83 arasındaki yarım saatlik bölümde bulduğumuz
3’ü jeneriklik 4 gol, farklı galibiyet için fazlasıyla yeterli oldu. Özellikle
Selçuk’un uzun zaman sonra frikikten gol atması ve Sneijder’in de aynı
vuruşlardaki ustalığını Türkiye’de ilk kez gözler önüne sermesi gecenin bizim
adımıza güzel yanlarındandı şüphesiz.
Ligin bitimine 1
hafta kala, Beşiktaş’da kazanmışken hele, Trabzon gibi zorlu bir deplasmandan
böylesine rahat bir galibiyet sonucu 3 puanla dönmüş olmamız, kritik
Şampiyonlar Ligi yarışında ciddi bir avantaj getirdi bize. Son hafta kendi sahamızda
kümede kalmayı garantileyen Kayseri Erciyesspor’u bir zahmet çıkıp yenecektir
futbolcularımız. Bu sayede de ait olduğumuz yer olan Şampiyonlar Ligi’ne 3.kez
üst üste katılacağımıza bütün kalbimle inandığımı belirterek bu akşamlık son noktayı koyuyorum.
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR