Lige arka arkaya
puan kayıplarıyla başladıktan sonra bir galibiyet serisi yakalayabilmekti bizim
adımıza ihtiyaç duyulan şey. Geçen hafta Trabzonspor’u iyi oynamamamıza rağmen
yenmemiz, şüphesiz oyuncularımıza ciddi anlamda moral unsuru olmuştur. Ki bence
bugün bunun yansımalarını gördük sahada.
Hamza Hoca sakat
Burak dışında bozmamıştı Trabzon maçının onbirini. Burak’ın alternatifi ise
beklenildiği üzere Umut Bulut oldu. Taraftar Sinan Gümüş’ten çok şeyler
bekliyor olsa da, Sinan’ın henüz Hamza Hoca’nın kafasındaki planlarda kendine
herhangi bir yer edinemediği çok belli.
Oyuna fena
başlamadık. İlk 10 dakikalık bölümde topa sahip olmayı başardık. Ancak Gaziantepspor’un
Chibuike’yle ani gelişen atağında Galatasaray maçlarını çok seven Muhammed’in 6
pas içinden yaptığı dokunuş bir anda topu ağlarımızda görmemize neden oldu.
Muhammed’in gol vuruşunu yaptığı anda ofsayt olma ihtimali oldukça yüksek
yalnız!
Neyse ki şoku
üzerimizden çabuk attık ve santrayla beraber geliştirdiğimiz atakta bu kez bulduk
golü. Denayer’in sağdan yaptığı şık ortaya aynı güzellikte yükselen Podolski
takımına beraberliği getirdi.
1-1’den sonra oyun
ağırlıklı olarak Gaziantep yarı alanında oynandı. Fakat ne var ki, hücumcularımız
bugün de gol atma özürlüydüler! Bu konu hakkında çok da fazla konuşmak
istemiyorum artık. Çünkü bizlerin gördüğünü teknik heyet ya da yönetim
göremiyor! Ya da görmek istemiyor!
İlk 45 dakika 1-1’le
geçilince umutlar ikinci yarıya kaldı. Ancak gol atma konusunda bu kadar
beceriksiz olan takımımızın Antep’e de puan bırakması çok şaşırtmazdı beni…
Atak üstüne atak,
pozisyon üstüne pozisyon derken 56’da Umut Bulut sonunda meşin yuvarlığı
buluşturdu ağlarla. Artık o kadar inancımızı yitirmişiz ki forvetlerimizin gol
atacağına, topu kalenin içinde görmek bile sevinçten havaya zıplamamıza yeterli
olamıyor…
2-1’den sonra Hamza
Hoca’nın orta alanı kuvvetlendirmeye yönelik Yasin-Jem Paul değişikliği doğru
hamleydi. Aynı şekilde yorulan Podolski’yi diri Sinan’la değiştirmesi de. Fakat
Sinan’ı kazanmak istiyorsa daha fazla süre vermesi gerektiği de bir gerçek!
10-12 dakikalarla olmaz bu iş!
Son bölümlerde de
farkı açacak fırsatları değerlendiremeyince, ister istemez 2-1’e razı olduk ve
en azından bu sezon sahamızda ilk kez kazandığımıza şükrettik.
Şimdi önümüze kritik
bir Astana karşılaşması var. Eğer Şampiyonlar Ligi’nde bir yerlere gitmek
istiyorsak Astana’ya her iki maçta da puan verme lüksümüz yok. Dolayısıyla bu
karşılaşmaya çok iyi konsantre olup o gün oradan 3 puanla ayrılmak durumundayız.
Kerem ZÜLFİKAR