26 Eylül 2015 Cumartesi

Güven Tazeleme

  Lige arka arkaya puan kayıplarıyla başladıktan sonra bir galibiyet serisi yakalayabilmekti bizim adımıza ihtiyaç duyulan şey. Geçen hafta Trabzonspor’u iyi oynamamamıza rağmen yenmemiz, şüphesiz oyuncularımıza ciddi anlamda moral unsuru olmuştur. Ki bence bugün bunun yansımalarını gördük sahada.
   Hamza Hoca sakat Burak dışında bozmamıştı Trabzon maçının onbirini. Burak’ın alternatifi ise beklenildiği üzere Umut Bulut oldu. Taraftar Sinan Gümüş’ten çok şeyler bekliyor olsa da, Sinan’ın henüz Hamza Hoca’nın kafasındaki planlarda kendine herhangi bir yer edinemediği çok belli.
   Oyuna fena başlamadık. İlk 10 dakikalık bölümde topa sahip olmayı başardık. Ancak Gaziantepspor’un Chibuike’yle ani gelişen atağında Galatasaray maçlarını çok seven Muhammed’in 6 pas içinden yaptığı dokunuş bir anda topu ağlarımızda görmemize neden oldu. Muhammed’in gol vuruşunu yaptığı anda ofsayt olma ihtimali oldukça yüksek yalnız!
  Neyse ki şoku üzerimizden çabuk attık ve santrayla beraber geliştirdiğimiz atakta bu kez bulduk golü. Denayer’in sağdan yaptığı şık ortaya aynı güzellikte yükselen Podolski takımına beraberliği getirdi.
  1-1’den sonra oyun ağırlıklı olarak Gaziantep yarı alanında oynandı. Fakat ne var ki, hücumcularımız bugün de gol atma özürlüydüler! Bu konu hakkında çok da fazla konuşmak istemiyorum artık. Çünkü bizlerin gördüğünü teknik heyet ya da yönetim göremiyor! Ya da görmek istemiyor!
   İlk 45 dakika 1-1’le geçilince umutlar ikinci yarıya kaldı. Ancak gol atma konusunda bu kadar beceriksiz olan takımımızın Antep’e de puan bırakması çok şaşırtmazdı beni…
   Atak üstüne atak, pozisyon üstüne pozisyon derken 56’da Umut Bulut sonunda meşin yuvarlığı buluşturdu ağlarla. Artık o kadar inancımızı yitirmişiz ki forvetlerimizin gol atacağına, topu kalenin içinde görmek bile sevinçten havaya zıplamamıza yeterli olamıyor…
   2-1’den sonra Hamza Hoca’nın orta alanı kuvvetlendirmeye yönelik Yasin-Jem Paul değişikliği doğru hamleydi. Aynı şekilde yorulan Podolski’yi diri Sinan’la değiştirmesi de. Fakat Sinan’ı kazanmak istiyorsa daha fazla süre vermesi gerektiği de bir gerçek! 10-12 dakikalarla olmaz bu iş!
   Son bölümlerde de farkı açacak fırsatları değerlendiremeyince, ister istemez 2-1’e razı olduk ve en azından bu sezon sahamızda ilk kez kazandığımıza şükrettik.
   Şimdi önümüze kritik bir Astana karşılaşması var. Eğer Şampiyonlar Ligi’nde bir yerlere gitmek istiyorsak Astana’ya her iki maçta da puan verme lüksümüz yok. Dolayısıyla bu karşılaşmaya çok iyi konsantre olup o gün oradan 3 puanla ayrılmak durumundayız.

                                                                                 Kerem ZÜLFİKAR