Haftalardır
kazanamayan, sezonu kafasında çoktan bitirmiş bir Galatasaray, her zaman
zorlandığımız, bize hep ters gelen Gençlerbirliği ve en iyi dönemlerimizde bile
sıkıntılar yaşadığımız gündüz maçı…
Hepsi birden bir
araya gelince ister istemez Galatasaray’ın galip geleceğine dair pek umut yoktu
içimde. Zaten kalan haftalarda alsak alsak anca 2-3 galibiyet alırız diye
düşünüyorum.
Söylenecek fazla
bir şey yok aslında. Her hafta yönetimi, teknik direktörü ya da oyuncuları
eleştirmekten usandık artık. Ancak özellikle sayın başkan Dursun Özbek ve mesai
arkadaşları sağolsunlar hiçbir eleştiriyi üzerlerine alınma ihtiyacı hissetmiyorlar!
Ortada bir gerçek var
ki, en çok canımı sıkan da bu zaten: Dursun Özbek ve mevcut yönetim kurulu
üyeleri Galatasaray’ı yönetmeye devam ettiği sürece, her sezon bir öncekini arayacağız
gibi duruyor! Yani şu an nasıl geçen
sezonu arıyorsak, eğer gelecek yıl bu zamanlar Dursun Özbek başkanlığa devam
ediyor olursa, o zaman da bugünleri arayacağız…
Bu hafta yapılacak
mali genel kurulda, kongre üyelerinin, özellikle de camianın ağır toplarının
Dursun Özbek yönetimi üzerine ağır eleştirilerle giderek, erken seçime
gidilmesi yönünde telkinlerde bulunarak, bir şekilde erken seçim kararı aldırmaları
bir Galatasaraylılık vazifesidir artık! Şayet ki Dursun Özbek ısrarlara rağmen seçime
gitmeyi kabul etmezse, hiç tasvip etmediğim bir hareket olmasına rağmen, 2011’de
Adnan Polat’a yapıldığı gibi kendisini ibra etmeyerek zorunlu olarak kulübü
seçime götürmek gerekmektedir! Galatasaray’ın iyiliği ve menfaatleri için bunun
yapılması zorunluluktur çünkü!
Maça gelecek
olursak, oyunun hiçbir anında galibiyeti istemeyen ve hak etmeyen bir
Galatasaray vardı sahada. Vasatın üzerinde oynayan hiçbir oyuncu sayamam.
Böylesine etkisiz bir futbolla 1 puan fena sayılmaz…
Ne acıdır ki,
Galatasaray’ın sahaya çıkan kadrosunun sıradan bir Anadolu takımından hiçbir farkı
yok. Hatta onların çoğunun kadroları bizden daha zengin!
O kadar dar bir
kadroya sahibiz ki, 1-1 giden karşılaşmada, gole ihtiyacımız olduğu aşikarken,
maçı kurtarma adına 75.dakikada Chedjou giriyor oyuna! Hem de ön libero olarak…
Zaten başka değişiklik de yapamadı Orhan Atik. Ofansif bir yedeği olmadığı için…
Söylenecek tek şey, koskoca Galatasaray’ı bu hale düşürenlere yazıklar olsun!
Nasıl bir başkan,
nasıl bir yönetimdir ki, takımın teknik direktörü görevden ayrılalı 15 gün
olmuş ancak yerine yenisini bulma zahmetine bile girişmemişler! Vay anasını be!
Koskoca Galatasaray Takımı, profesyonel antrenörlük lisansı dahi olmayan, Orhan
Atik gibi kendi halinde, mütevazı bir arkadaşa emanet edilmiş… Sözün bittiği
yer dedikleri bu olsa gerek!
Galatasaray’ı her
anlamda rezil eden, günden günde daha da büyük bir enkaza sürükleyen, verdiği hiçbir
sözü yerine getirmeyen, ağzından çıkanların hiç biri birbirini tutmayan,
sürekli yalan konuşan, sürekli taraftarı uyutmaya çalışan, sportif anlamda hiçbir
hedefi olmayan, Galatasaray’ı büyütmek yerine ‘’Nasıl küçültürüm?’’
düşüncesinde olan, 10 aylık başkanlık sürecinde toplasanız 3 tane doğru hareket
yapamayan sözde başkan Dursun Özbek’e artık bir DUR deme zamanı gelmiştir
sevgili Galatasaraylılar. Kulübümüzün menfaati için, iyiliği için, en azından gelecek
sezonları kurtarmak adına bu hafta yapılacak mali genel kurul Dursun Özbek’ten
kulübümüzü kurtarma anlamında çok büyük bir fırsattır! Eğer bu fırsatı değerlendiremezsek,
Galatasaray’ın geleceği cidden karanlıktır. Hem de çok karanlık…
Kerem ZÜLFİKAR