29 Ağustos 2016 Pazartesi

Son 7 Yılın En İyisi

 Geçtiğimiz hafta son saniye golüyle kazandığımız Karabükspor maçının ardından bu hafta ligin güçlü ekiplerinden Akhisar karşısında neler yapacağımız hepimiz için merak konusuydu elbet. Hafta arası gerçekleşen Josue transferi alternatif yaratma konusunda Riekerink’in elini biraz daha güçlendirdi.
  Karabük karşısında oynanan etkisiz oyuna rağmen kazanan onbir üzerinde çok fazla değişiklik yapma taraftarı değildi belli ki Riekerink. Sadece o günün en kötüsü Linnes’i Sabri’yle değişirken, yine etkisiz kalan Sinan’ın yerine de Yasin’e forma vermişti.
  Karşılaşmaya adeta mağlup başladık desek yeridir. Akhisarspor henüz ilk atağında golü buldu çünkü. Sağ köşe gönderden Soner Aydoğdu’nun kullandığı köşe vuruşunda kafayı vuran Vaste takımını 1-0 öne geçirdi…
  Erken gelen gol oyuncularımız üzerinde belki moral bozukluğu yaratabilir diye düşünmüştük ki, tam tersi bir görüntü çıktı ortaya. 42-43 dakika boyunca Akhisar takımını kendi yarı alanına hapseden ve adeta tek kale oynayan bir Galatasaray izledik. Bir ara ekrana gelen topla oynama yüzdelerindeki 84’e 16’lık rakamlar herşeyi fazlasıyla özetliyordu zaten.
  Oynanan bu mükemmele yakın oyun doğal olarak golü de beraberinde getirdi. 35.dakikada Sneijder’in sol taraftan ceza alanına kestiği ortaya mükemmel yükselen Eren Derdiyok skoru eşitledi! Geçen hafta söylemiş olduğum gibi Hakan Şükür’den sonra ilk kez bu denli hava hakimiyeti yüksek bir santraforla oynuyoruz!
  Sneijder’in sürekli olarak ceza sahası dışında kaleyi denemeleri her defasında kaleci Fatih’e takılınca devre 1-1’le tamamlanmış oldu.
  İkinci devreye iyi başlayan taraf ise yine Galatasaray’dı. Ancak 58.dakikada Eren Derdiyok’un sakatlanarak sahayı terk etmesi dengeleri bir hayli değiştirdi. Oyunsal üstünlük Akhisar’ın eline geçti ve attıkları gol dışında bir türlü yaklaşamadıkları kalemize çok adamla gelmeye başladılar.
  Rodellaga’nın sağ çaprazdan vurduğu topa Muslera’nın yaptığı kurtarış maçın kader anı oldu diyebiliriz. Çünkü o topun devamında Yasin Öztekin’le öne geçtik. Ani gelişen atağımızda topu hızla rakip yarı alanına taşıyan Bruma, tam ceza sahasına gireceği anda sol taraftan süratle bindiren Yasin’in önüne bıraktı. Yasin’de dar açıya rağmen düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu!
  2-1’den sonra Akhisar takımı ister istenmez savunmayı 2.plana iterek, tüm hatlarıyla kalemize gelmeye başladı. Ancak her seferinde Muslera onlara dur dedi.
  Artık duraklama dakikalarına girilmişti ki, yine bir kontra atak yakalayan takımımız Bruma’yla 3.golü bularak ‘’Bu iş buraya kadar’’ dedi! Soldan topla ilerleyen Carole, Josue ile verkaça girdi, sonrasında da sağ taraftan bomboş giden Bruma’ya müthiş bir pas attı. Bir anda kaleci Fatih’le karşı karşıya kalan Bruma’ya ise sadece golü atmak kaldı.
  En son ne zaman lige 2’de 2’yle başladığımızı hatırlayamadım. Açtım baktım, 2009/2010 sezonunda Rijkaard ile gerçekleşmiş bu. Yani son 7 sezonun en iyi lig başlangıcını yapan bir Galatasaray söz konusu. Bunun yanında Akhisar karşısında 3 ila 58.dakikalar arasındaki 55 dakikalık bölümde oynanan oyun gerçekten üst seviyedeydi. Bu futbolu lig boyunca her hafta aynı şekilde 50-60 dakika oynayabilirsek şayet koparamayacağımız maç olmayacaktır diye düşünüyorum. Transferin son 2 gününe girilmişken orta saha ve forvete mutlaka takviye yapılacağını söyleyen Levent Nazifoğlu’nun bu söylemi gerçekleşirse eğer takıma daha Cavanda, Podolski ve Serdar Aziz’in de gireceğini hesaba katarsak, 5-6 hafta sonra ortaya müthiş bir Galatasaray çıkarsa kimse şaşırmasın…

                                                                                e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR