Geçtiğimiz hafta son saniye golüyle kazandığımız Karabükspor
maçının ardından bu hafta ligin güçlü ekiplerinden Akhisar karşısında neler
yapacağımız hepimiz için merak konusuydu elbet. Hafta arası gerçekleşen Josue
transferi alternatif yaratma konusunda Riekerink’in elini biraz daha
güçlendirdi.
Karabük karşısında oynanan
etkisiz oyuna rağmen kazanan onbir üzerinde çok fazla değişiklik yapma
taraftarı değildi belli ki Riekerink. Sadece o günün en kötüsü Linnes’i Sabri’yle
değişirken, yine etkisiz kalan Sinan’ın yerine de Yasin’e forma vermişti.
Karşılaşmaya adeta
mağlup başladık desek yeridir. Akhisarspor henüz ilk atağında golü buldu çünkü.
Sağ köşe gönderden Soner Aydoğdu’nun kullandığı köşe vuruşunda kafayı vuran
Vaste takımını 1-0 öne geçirdi…
Erken gelen gol oyuncularımız
üzerinde belki moral bozukluğu yaratabilir diye düşünmüştük ki, tam tersi bir
görüntü çıktı ortaya. 42-43 dakika boyunca Akhisar takımını kendi yarı alanına
hapseden ve adeta tek kale oynayan bir Galatasaray izledik. Bir ara ekrana
gelen topla oynama yüzdelerindeki 84’e 16’lık rakamlar herşeyi fazlasıyla özetliyordu
zaten.
Oynanan bu mükemmele
yakın oyun doğal olarak golü de beraberinde getirdi. 35.dakikada Sneijder’in
sol taraftan ceza alanına kestiği ortaya mükemmel yükselen Eren Derdiyok skoru
eşitledi! Geçen hafta söylemiş olduğum gibi Hakan Şükür’den sonra ilk kez bu
denli hava hakimiyeti yüksek bir santraforla oynuyoruz!
Sneijder’in sürekli
olarak ceza sahası dışında kaleyi denemeleri her defasında kaleci Fatih’e
takılınca devre 1-1’le tamamlanmış oldu.
İkinci devreye iyi
başlayan taraf ise yine Galatasaray’dı. Ancak 58.dakikada Eren Derdiyok’un
sakatlanarak sahayı terk etmesi dengeleri bir hayli değiştirdi. Oyunsal
üstünlük Akhisar’ın eline geçti ve attıkları gol dışında bir türlü
yaklaşamadıkları kalemize çok adamla gelmeye başladılar.
Rodellaga’nın sağ
çaprazdan vurduğu topa Muslera’nın yaptığı kurtarış maçın kader anı oldu
diyebiliriz. Çünkü o topun devamında Yasin Öztekin’le öne geçtik. Ani gelişen
atağımızda topu hızla rakip yarı alanına taşıyan Bruma, tam ceza sahasına
gireceği anda sol taraftan süratle bindiren Yasin’in önüne bıraktı. Yasin’de
dar açıya rağmen düzgün bir vuruşla topu ağlarla buluşturdu!
2-1’den sonra
Akhisar takımı ister istenmez savunmayı 2.plana iterek, tüm hatlarıyla kalemize
gelmeye başladı. Ancak her seferinde Muslera onlara dur dedi.
Artık duraklama
dakikalarına girilmişti ki, yine bir kontra atak yakalayan takımımız Bruma’yla
3.golü bularak ‘’Bu iş buraya kadar’’ dedi! Soldan topla ilerleyen Carole, Josue
ile verkaça girdi, sonrasında da sağ taraftan bomboş giden Bruma’ya müthiş bir
pas attı. Bir anda kaleci Fatih’le karşı karşıya kalan Bruma’ya ise sadece golü
atmak kaldı.
En son ne zaman lige
2’de 2’yle başladığımızı hatırlayamadım. Açtım baktım, 2009/2010 sezonunda
Rijkaard ile gerçekleşmiş bu. Yani son 7 sezonun en iyi lig başlangıcını yapan
bir Galatasaray söz konusu. Bunun yanında Akhisar karşısında 3 ila 58.dakikalar
arasındaki 55 dakikalık bölümde oynanan oyun gerçekten üst seviyedeydi. Bu
futbolu lig boyunca her hafta aynı şekilde 50-60 dakika oynayabilirsek şayet koparamayacağımız
maç olmayacaktır diye düşünüyorum. Transferin son 2 gününe girilmişken orta
saha ve forvete mutlaka takviye yapılacağını söyleyen Levent Nazifoğlu’nun bu
söylemi gerçekleşirse eğer takıma daha Cavanda, Podolski ve Serdar Aziz’in de
gireceğini hesaba katarsak, 5-6 hafta sonra ortaya müthiş bir Galatasaray çıkarsa
kimse şaşırmasın…
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR