11 Aralık 2016 Pazar

Zirveye Yeniden Ortağız

  Başakşehşir’in 3.kez üst üste puan kaybı yaşadığı haftada, mutlak galibiyet parolasıyla çıkıyorduk Gaziantepspor karşısına. Zaten en azından ilk devrenin sonuna kadar puan kaybetme lüksümüz yok artık. Dolayısıyla da bugün ne yapıp edip kazanmak zorundaydık.
  Riekerink beklenmedik bir şekilde, son haftaların eleştirilen ismi Sabri’yi kızağa çekerek Linnes’e vermişti formayı. Bunun dışında son 2 haftanın kazanan kadrosu vardı sahada.
  Oyuna oldukça istekli ve arzulu başladık. Galatasaray’ın iç saha maçlarındaki en büyük özelliği oyuna baskılı ve tempolu başlayarak, ilk 10-15 dakikada golü bulup skoru erken yakalamaya çalışmasıdır zaten. Yıllardan beri böyledir bu. Bu akşam da aynı şeyi yaptık. Hızlı ve baskılı başlayıp golü erken bulduk. 12.dakikada Podolski savunmanın arasına attığı mükemmel pasla, Bruma’yı bir anda kaleci Gökhan’la karşı karşıya bıraktı. Tam Bruma’nın golü atacağı anda Gaziantepspor savunmasından gelen müdahaleyle top bomboş durumdaki Yasin’in önüne düştü. Yasin’de hayatının belki de en kolay golüne imza atmış oldu.
  1-0’dan sonra Riekerink’in en çok eleştirdiğimiz yanı yine devreye girdi. Oyuncularımız 1-0’a razı bir şekilde oyunu rölantide götürmeye ve sürekli olarak kendi yarı alanlarında top çevirmeye başladılar.
  Birisinin artık Riekerink’e Galatasaray’ın skor üstünlüğü yakaladığı karşılaşmalarda, geri kalan bölümde sadece süreyi eritmeye yönelik futbol oynamaması gerektiğini öğretmesi gerekiyor! Böyle bir anlayış ve zihniyetle hiçbir yere varamayız çünkü!
  Rölantide giden oyunda kalemizde verdiğimiz çok sayıda pozisyon her seferinde yüreğimizi ağzımıza getirdiyse de korkulan olmadı neyse ki. Tabi bu kadar çok pozisyon vermemizin en büyük nedenlerinden biri, Linnes’in sürekli olarak adamını kaçırması ve kendi bölgesinde derin boşluklar bırakmasıydı. Orada adeta maden bulan Gaziantep’li oyuncular sürekli olarak o taraftan ataklar geliştirdiler.
  Devre arasında Riekerink doğru olanı yaparak Linnes’i kenara aldı. Ancak yerine giren isim yine Sabri oldu… Cavanda’yı neden hiç düşünmüyor ya da Sabri’ye verdiği şansın en azından üçte birini neden vermiyor, anlam vermek cidden çok güç!
   İkinci 45 dakikada daha iyi bir Galatasaray vardı sahada. Kalesinde neredeyse 0 pozisyon veren, bunun yanında sürekli olarak ataklar geliştiren ve gol pozisyonları arayan, net olarak son 6-7 haftanın en iyi Galatasaray’ı... En çok sıkıntı yaşadığımız konulardan biri olan pozisyona girememe mevzusunda sezonun en yüksek rakamına ulaşmış olabiliriz. Ancak ne var ki Gökhan Değirmenci’yi, 2 pozisyon dışında bir türlü geçemedik. Özellikle ceza yayı civarından Bruma, Sneijder ve Podolski’yle gönderdiğimiz şutların hepsinde jeneriklik kurtarışlar yaptı.
   Az önce de söylemiş olduğum gibi kaleye çektiğimiz sayısız şutun sadece 2 tanesinde mağlup edebildik Gökhan’ı. Bunların ilki 66’da Yasin’le geldi. Soldan Podolski’nin kale sahasına doğru gönderdiği topa sert vuran Yasin, Gökhan’ın müdahalesine rağmen topu ağlarla buluşturdu.
   2-0 olunca skor ister istemez rahatladık. Maçı kafa olarak erken bitirdik. Ancak futbolda rehavetin olmadığı gerçeği bir kez daha gün yüzüne çıktı. 74’te gelen Gaziantepspor golüyle o rahatlama yerini strese bıraktı…
   Son 15 dakikalık bölüm hücum oyuncularımızla Gökhan Değirmenci arasında oynandı adeta. O kadar çok kurtarış yaptı ki Gökhan, ayakta duracak hali kalmadı artık.
   90+3’te son sözü gecenin yıldızı Yasin Öztekin söyledi. Selçuk’un yaklaşık 30 metreden kullandığı serbest vuruşta, direkten dönen topu iyi takip ederek kendisinin ve takımının 3.golünü kaydetmiş oldu. Golün santrası bile yapılmadı zaten.
   Bu arada Nigel De Jong için ufak bir parantez açmak istiyorum.Bugün mükemmele yakın bir performans sergiledi çünkü. Sahada basmadık yer bırakmadı. Oldukça kritik toplar kesti, sayısız top çaldı. Neredeyse hiç pas hatası yapmadı. Melo'nun gidişinden sonra büyük sıkıntılar yaşadığımız, hatta geçtiğimiz sezon 7-8 ayrı isim denediğimiz o bölgede, bu tarz bir oyuncuya ve böylesine bir performansa gerçekten çok ihtiyacımız vardı. Geçmişi ve kalitesi ortada olan De Jong umarım böyle devam eder...
  İyi başladığımız, ancak haftalar ilerledikçe düşüş yaşadığımız sezonda son 3 haftadır işler bizim için yeniden rayında gitmeye başladı. Bir ara 9 puan gerisine düştüğümüz zirveye şimdi sadece 1 galibiyet uzağız. Umarım devre arasına kadar olan 2 karşılaşmayı da kazanıp tatile kafa olarak rahat çıkarız. Ara transferde yapılacak birkaç ufak takviye ve kulislerde yüksek sesle konuşulmaya başlanan teknik direktör değişikliği ihtimali bir anda bizi şampiyonluğun en büyük favorisi haline getirebilir…

                                                                     e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR