2 sezondur tüm
Galatasaraylılar olarak büyük bir sabır imtihanı veriyoruz. Dursun Özbek’in
başkan seçildiği günden bu yana bizlere yaşattıkları, Galatasaray’a bilinçli
olarak zarar vermek isteyecek birilerinin yapacağı türden şeyler! Cidden böyle bir durum var ortada. Çünkü Galatasaray'a düşmanlık besleyen bir insan ancak bu kadar zarar verebilirdi bu kulübe!
Değişen 5 teknik
direktör ve onca futbolcuya rağmen sportif anlamda bazı şeyler bir türlü yoluna
girmiyorsa, artık değişmesi gereken yegane kişi başkan Dursun Özbek’tir! Çünkü
kendisinin bu işi bugüne dek beceremediği, bundan sonraki süreçte de muhtemelen
beceremeyeceği net olarak ortadadır!
Hiç kimseni 25
milyon Galatasaray taraftarının hayalleriyle, hisleriyle, duygularıyla oynamaya
hakkı yoktur, olamaz da! Dişinden tırnağından arttırdığı paralarla forma alan,
maç bileti alan, kulübüne bir şekilde katkı yapmaya çalışan Galatasaray’ın
gerçek sahiplerine, Galatasaraylılıkları sadece okudukları Galatasaray Lisesi’nden
gelmekte olan şahısların bu başarısız tabloyu yaşatmaya hakkı yoktur kesinlikle!
Daha önce de
söylemiş olduğum gibi İSTİFA DA BİR HİZMETTİR Eeeyyyy Dursun Özbek! Karakteri
sağlam, onurlu, gururlu, insanlar için başarısız oldukları koşullarda İSTİFA DA
BİR HİZMETTİR!
İdari kısmı bir kenara bırakıp maça gelecek
olursak; ‘’Kompleks Bey’’ kod adlı Igor Tudor, ‘’Bir futbol takımı kendi teknik
direktörü tarafından nasıl sabote edilir?’’ adlı dersi en güzel örnekleriyle
sundu bize Cumartesi akşamı!
Karşılaşmaya iyi
başlayan ve henüz ilk 10 dakikada 2 net fırsattan yararlanamayan takımımızda,
ağırlıklı olarak atakları başlatan ve şekillendiren en önemli güç Bruma’yı
nedenini anlayamadığımız bir şekilde 18.dakikada kenara alarak fişimizi çekmiş
oldu…
Bruma'nın çıkışından sonra geldiği günden bu yana ne oynadığını bir türlü anlayamadığımız Rodrigues'in saçma sapan hareketleri, abuk subuk pasları dışında hiçbir katkısı olmadığı oyunda tüm üretkenliğimizi yitirdik ve Kasımpaşa'nın kalemize az ama öz geldiği pozisyonlarda topu ağlarımızda görmeye de engel olamadık...
Bruma'nın çıkışından sonra geldiği günden bu yana ne oynadığını bir türlü anlayamadığımız Rodrigues'in saçma sapan hareketleri, abuk subuk pasları dışında hiçbir katkısı olmadığı oyunda tüm üretkenliğimizi yitirdik ve Kasımpaşa'nın kalemize az ama öz geldiği pozisyonlarda topu ağlarımızda görmeye de engel olamadık...
Bruma gibi ne zaman
ne yapacağı belli olmayan patlamaya hazır bombayı, takımın son haftalardaki en formda oyuncusunu, 18 dakikada gözden çıkarmak ancak ve
ancak kompleksli teknik adamların yapacağı türden bir harekettir!
Tudor iyi
futbolcuydu bunu çoğumuz biliyoruz. Ancak teknik direktör olarak henüz hiçbir kariyere
sahip değil kendisi. Tabiri caizse daha 40 fırın ekmek yemesi gerekiyor. Ancak
Galatasaray’a geldiği günden bu yana oyunculara ceza vermekten, kadro dışı
bırakmaktan başka teknik-taktik anlamda bu takıma ne verdi, ne kazandırdı
cidden çok merak ediyorum…
Beğenmediğimiz
Riekerink’in döneminde liderin sadece 5 puan gerisinde olan ve şampiyonluk
potasında bulunan takımımızın, sonrasındaki 10 haftalık süreçte yaşadığı
büyük düşüş Tudor’un teknik direktörlüğüne dair bir nebze de olsa bir şeyler
oluşturabilir zihnimizde.
Geçtiğimiz yıllarda
Türk Telekom Arena’da sezon başına 2’den faza mağlubiyet almayan takımımızın,
bu sezon kendi sahasında gelene gidene mağlup olması da yine Dursun
Özbek&Igor Tudor ikilisinin önlenemez başarılarından biridir!
Sonuç itibariyle,
üst üste ikinci sezonunu da çöpe atan ve bu şekilde yönetilmeye devam ederse maddi
manevi her anlamda dibe vuracak olan Galatasaray’ın kendine gelebilmesi için
sezon sonunda Dursun Özbek’ten kurtarmak bir zorunluluk, bir GALATASARAYLILIK görevidir artık...
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR
