12 Aralık 2011 Pazartesi

Şampiyonluğa Selam Olsun

 Kolay değildi aslında, daha 4 gün önce ezeli rakibe karşı oynayıp müthiş bir galibiyet elde ettikten sonra bu akşamki maçın havasına girmek ve aynı üst düzey performansı tekrar sergilemek.
Hiç tartışmasız bu ligin en zor 2-3 deplasmanından biridir Trabzon deplasmanı. Dolayısıyla Çarşamba’nın yogunluğu rakibin zorluğu ile birleşince puan kaybı da olası gözüküyordu bugün.
Fakat gelin görün ki, maç beklediğimizin aksine çok daha kolay geçti bizim açımızdan.
Kazanan takım bozulmaz misali, 4 gün önceki resitalin mimarları bu akşam da eksiksiz olarak sahadaydı. Buna karşılık Şenol Hoca da çok ofansif bir onbirle başlıyordu karşılaşmaya. Hal böyle olunca , gollü ve bol pozisyonlu bir maç geçeceği havasına girdik hepimiz.
Karşılaşmaya daha iyi başlayan taraf Trabzon Spor olsa da, Marek Cech’in 6.dakikadaki hatasını iyi değerlendiren Kazım, sezon başından bu yana yaptığı 2.olumlu hareketle topu ceza sahası içindeki Elmander’e gönderdi. Elmander’de kaleye sırtı dönük pozisyonda buluştuğu topu mükemmel bir vuruşla ağlara göndererek ‘’Hakan Şükür-Leeds United’’ günlerine götürdü bizleri …
Avni Aker’de gerek Trabzon Sporlu futbolcular, gerekse de tribünleri dolduran seyirciler buz kesmişti adeta. Bu şok halini iyi değerlendiren Galatasaray’da fırsat bu fırsat diyerek oyunun hakimiyetini eline geçirdi.
Hem kendi yarı alanımızda, hem de rakip yarı alanda sürekli olarak ayağa pas yaparak rakibe topa sahip olma imkanı vermiyor, bu sayede de oyundaki tüm kontrolü elimizde tutuyorduk.
Devrenin sonlarına doğru, ceza yayı hizasından kazanılan serbest vuruşta o dakikaya kadar Trabzon seyircisinin hedefindeki isim olan Selçuk İnan geçti topun başına. Tolga’nın sağına gönderdiği mükemmel kesme, hem yıllardır devam eden frikikten gol izleme hasretimize son verdi, hem de kendisini sürekli olarak ıslıklayan Trabzon seyircisini tabiri caizse ‘’çıt çıkaramaz’’ hale getirdi.
İlk 45 dakika tam anlamıyla istediğimiz gibi geçmişti. Skor üstünlüğü de, oyunun kontrolü de bizdeydi.
2.yarı daha çok yüklenecek olan Trabzon Spor’un savunmada vereceği açıklar, belki de farkı daha da arttırmamıza neden olacak diye düşünüyordum devre arasında.
İkinci 45 dakikaya bıraktığımız yerden başladık. Henüz 47’de Elmander mükemmel taşıdığı topu ‘’al da at’’ dercesine Felipe Melo’nun önüne bıraktı ancak Melo bu ikramı geri çevirdi.
55.dakikada bir hava topu mücadelesinde kasıtlı veya kasıtsız, tartışılır bir pozisyonda Zokora, Felipe Melo’nun yüzüne yaptığı müdahele sonucu oyundan atılınca zaten gardı düşmüş olan Trabzon Spor’u hepten çaresiz bıraktı .
Artık maç tamamen Galatasaray tekelinde oynanmaya başlamıştı. Oyunu, Muslera dışındaki 10 futbolcusuyla rakip alanda oynayan Galatasaray, Barcelona misali sürekli ayağa pas yaparak rakibine en ufak bir umut ışığı dahi vermiyordu.
Bu dakikalarda, son haftaların yıldız ismi Elmander mükemmel oyununu hat-trickle süsleme fırsatı bulsada yakaladığı 2 net pozisyonda kaleci Tolga’yı geçemedi.
Fatih Terim, Engin Baytar ve Ceyhun Gülselam’ı da oyuna dahil ederek geçen sezon Trabzon Spor forması giyen 3 futbolcusunu hem ilk kez bir arada oynatmış oldu, hem de Ceyhun Gülselam’a golle tanışma fırsatı verdi.
90.dakikada gelişen atakta, galibiyetin mimarlarından Selçuk topu soldan bindiren Ceyhun’un koşu yoluna bıraktı. Kaleye şut açısı pek olmayan Ceyhun, topu altı pas içindeki Elmander’e çıkarmak istedi ancak Tolga’nın müdahelesi sonucu kaleye yönelen top direğe de vurarak ağlara gitti. Böylece Ceyhun Gülselam şansının da yardımıyla sarı-kırmızı forma altında ilk kez gol sevinci yaşama imkanı buldu.
4 günde oynanan 2 derbi, atılan 6 gol, alınan 6 puan... Üstelik hepsinden önemlisi de sergilenen tatmin edici futbol. Bence saymış olduğum bu unsurlar alkışı çoktan hak etti. Ancak alkışı hakedenler bu unsurlarla sınırlı olmasa gerek . Bir futbolcumuz var; Johan Elmander. Sahada terinin son damlasına kadar savaşan, takımı adına bir şeyler yapabilmek için tüm gücünü ortaya koyan, goller atan-attıran bu 30’luk İsveçli, son haftalarda ortaya koyduğu müthiş performansla bence alkışların en büyüğünü hak ediyor..
e-falanfilan Yazarı: Kerem Zülfikar