3 Aralık 2011 Cumartesi

Derbi Morali


  Hiç şüphesiz ki futbolcusundan teknik heyetine, idarecisinden taraftarına kadar tüm Galatasaray camiasının aklı zorlu Gençlerbirliği karşılaşmasından çok Çarşamba akşamı oynanacak olan Fenerbahçe maçındaydı. Durum böyle olunca da konsantrasyon eksikliğinden kaynaklanması muhtemel bir kaza hiç hoş olmazdı bizim için. Üstelik de zirveye bu kadar yaklaşmışken…
  Cezalılar Elmander, Engin ve Ujfalusi dışında sezonu haftalar evvel kapatan Yekta ile sakatlığı süren Sabri ve nedeni bilinmez bir şekilde Kazım dün Ankara’ya giden kafilede yer almadılar. Kazım’ın herhangi bir sakatlığı olup olmadığı hakkında kimselerin net bir fikri yok. Muhtemelen Fatih Hoca en güvendiği oyuncusunu! Çarşamba akşamına saklamak istedi diye düşünüyorum.
  Bugün sahaya son haftalara oranla çok farklı bir onbirle çıktık. Ujfalusi’nin yerine Servet ya da Gökhan Zan’da birinin oynayacağı aşikardı. Ancak Hoca son anda bir sürpriz yaparak ikisini birden sahaya sürüp son haftaların formda ismi Semih Kaya’yı yedek soyundurdu. Tabii Hoca’nın bu kararında da yine ‘’Çarşamba akşamına saklama’’ faktörü etkili olsa gerek.
   Bir diğer süprizde hücum hattında yaşandı bugün. Kazım’ın yerine Sercan’ın oynaması beklenilirken artık hangi akla hizmetse karşılaşmaya onbir de başlayan isim Aydın oldu… Sercan’da onbirdeydi ama Elmander’in yerine. Dolayısıyla uzun bir aradan sonra geçen hafta oynadığımız 4-4-2’yi bu hafta da sürdürüyorduk.
  Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirm ki; karşılaşmanın ilk dakikasından son dakikasına kadar sahada tek bir takım gördük, o da Galatasaray’dı. Zaten maç içinde sürekli ekrana gelen topla oynama yüzdeleri hep %60-65’e %30-35 seviyelerindeydi. Bugün sahada oynayan Gençerlerbirliği takımı abartısız benim son 10 senede gördüm en kötü Gençlerbirliği’ydi.
  Galatasaray ise her ne kadar gol pozisyonları üretemesede sezon başından bu yana belki de en çok ve ayağa en isabetli pas yapabildiği maçı oynadı.  90 dakika boyunca rakip ceza alana gelene kadar çok etkili ve başarılıydık ancak ceza yayının üzerinde yapılmak istenen final verkaçlarında nedense bir türlü şeytanın bacağını kıramadık. Ta ki 70.dakikaya kadar.
  70.dakikada, yine çok organize gelişen atakta nihayet Sercan topu Eboue’nin önüne yuvarlamayı başarabildi. Eboue’de bir anda önünde bulduğu topu düzgün bir vuruşla Gençlerbirliği ağlarına gönderdi.
  Kalan 20 dakikada ise Galatasaray skoru koruma psikolojisine bürünerek tamamen geriye yaslandı. Gençlerbirliği takımının ise kapanan bu Galatasaray’ı ne zorlayabilecek gücü vardı ne de gol atabilecek kapasitesi ...
  Vaziyet böyle olunca, karşılaşma 1-0’lık sonuçla Galatasaray’ımızın lehine sonuçlandı. Geçmiş yıllarda gündüz maçlarında oldukça zorlanan bir takım olmamıza rağmen bu yıl oynadığımız  2 gündüz maçını da kazanmış olmamız bence sevindirici bir gelişme. Diğer sevindirici durum ise derbi öncesi puan kaybı yaşamamış  ve bunun verdiği moralle Fenerbahçe önüne liderlik için çıkacak olmamız. 
                                                                 e-falanfilan Yazarı: Kerem Zülfikar