12 Şubat 2012 Pazar

Yavaş Ama Emin Adımlarla

Şampiyonluk yolundaki rakiplerimizden Beşiktaş’ın Sivas deplasmanında 2 puan bırakmış oluşu, dün akşam oynayacağımız KayseriSpor karşılaşmasını bizim için daha önemli bir hale getirmişti. Çünkü alacağımız galibiyetle aradaki puan farkını 11’e çıkaracak, 2 hafta sonra da Beşiktaş Arena’ya çok büyük bir stres altında getirecektik. Dolayısıyla dün akşam 3 puan alabilmek bizim için oldukça önemliydi.
  İstanbul’daki soğuğa aldırmadan tribündeki yerimizi aldığımızda, takım sanki bizi selamlamak istercesine ısınmak için sahaya çıktı. Isınan onbir üzerinde şöyle bir göz gezdirdiğimizde, Fatih Hoca’nın artık alışılagelen sürprizlerine bir yenisini daha ekleyerek sol bekte Riera’yı oynatmaya karar verdiğini gördük. Şaşkınlığımızı üzerimizden attıktan sonr a verdiğimiz cevap ise yine aynıydı: ‘’Vardır Hoca’nın bir bildiği.’’
 Karşılaşmanın başlamasına kısa bir süre kala Fatih Hoca lehine sevgi gösterileri başladı. Belli ki hafta içi basında sıkça yer bulan İmparator’un yönetimdeki bazı isimlerden rahatsız olduğu ve sezon sonunda görevi bırakabileceği haberleri taraftarı çok üzmüştü. Bu nedenle de hocamıza sahip çıkmak, ona moral vermek adına ellerinden geleni fazlasıyla yapıyorlardı.
  Özgün Yankaya’nın ilk düdüğüyle birlikte Amrabatlı KayseriSpor üzerinde büyük bir baskı kurduk. Özellikle ilk 15-20 dakikada KayseriSpor takımı neredeyse kendi yarı alanından çıkamadı. Bu süreçte İki bekimiz Sabri ve Riera beklenenden çok daha fazla katkı verdi hücuma.
  Fakat 20.dakikadan sonra bu baskıyı kıran KayseriSpor kalemizde 2 net fırsat yakaladı. Hele hele Ujfalusi’nin hatasında Amrabat’ın Muslera’yı da geçip boş kaleye gönderemediği top yüreklerimizi ağzımıza getirdi.
  Dakikalar 31’i gösterirken Felipe Melo rakibinden kaptığı top sonrasında hızla rakip yarı alana geçti ve sol taraftan kaçan Riera’nın koşu yoluna bıraktı topu. Riera’nın kale sahasına gönderdiği mükemmel ortayı bitiren isim ise pozisyonu başlatan adam Felipe Melo’ydu. Sonrası belliydi zaten, pitbull dansı. Devrenin son bölümünde yakaladığımız, attığımız gole benzer bir pozisyonda, bu kez Emre Çolak’ın klas ortasına Necati düzgün bir kafa vuruşu yaptı ancak kaleci Navarro sakatlanma pahasına yaptığı kurtarışla farkın ikiye çıkmasına izin vermedi.
  İkinci devrede maçın seyri daha farklıydı. İki takım da sanki skora razı gibiydi. Galatasaray rölanti oynuyor, KayseriSpor ise sanki istediğini almış misali ‘’Bitse de gitsek’’ modunda bir görüntü çiziyordu. Durum böyle olunca pozisyon anlamında oldukça kısır bir devre izledik. Elmander’in ceza yayı içinde yaka paça indirilmesi bizi en çok heyecanlandıran pozisyondu. Ancak bana göre dün akşam çok kötü bir yönetim sergilemiş ve birçok pozisyonda yanlış kararlar vermiş olan Özgür Yankaya, bu pozisyonda da büyük bir yanlışa imza atarak hem tehlikeli noktadaki frikiğimizi vermedi, hem de KayseriSpor’un maçı 10 kişi tamamlamasını engellemiş oldu.
  Karşılaşmanın son bölümünde Gökhan Ünal’ın kafasında Muslera’nın yaptığı kolay gibi görünen kritik kurtarış yüreklerimize su serpti. Zaten maçtaki son gol tehlikesi de bu pozisyondu.
  Şampiyonluğa giden yolda belli bir noktadan sonra taraftar ne oynanan futbola bakar, ne de illa farklı galibiyetler ister. Dün akşam olduğu gibi 1-0 kazanmak kafidir çoğunluk için. Bende bu düşünce yapısına sahip insanların arasındayım açıkçası.
  Kazandık, Beşiktaşla arayı biraz daha açtık, bu akşamki Karabük sınavı öncesi Fenerbahçe üzerinde de baskı oluşturduk. Kısacası şimdilik herşey güzel gidiyor ve şampiyonluğa doğru yavaş ama emin adımlarla ilerliyoruz…
                                                             e-falanfilan Yazarı: Kerem Zülfikar