11 Kasım 2013 Pazartesi

Eserinle Gurur Duy Ünal Başkan!

  Söylenecek o kadar çok şey, konuşulması gereken o kadar çok konu var ki aslında… Şimdi yazmaya, içimi dökmeye başlasam sabah ezanına doğru anca bitiririm sanırım.
  Bir başkan, ortada ciddi bir neden de yokken üstelik, nasıl olur da kulübüne böylesine büyük bir zarar verir, nasıl olur da herşeyi 180 derece terse döndürür, inanın aklım-mantığım hiçbir suretle almıyor…
  Neyse, her ne olursa olsun eski defterleri tekrar tekrar açmanın bir faydası dokunmaz bize bu saatten sonra. En azından Ünal Aysal’dan çok çok daha fazla düşündüğüm için kulübümü, yutuyorum gırtlağıma kadar gelenleri.
  Evet, bu akşam beklenildiği üzere baştan aşağı yanlış bir onbirle Fenerbahçe karşısındaydı Roberto Mancini.  Haftalardır yediğimiz hemen hemen tüm gollerde imzası bulunan Ptt 1.Lig stoperi Chedjou yine sahadaydı. Chedjou’nun yerine düşünülse çok daha verimli olabilecek Dany ise sol bekteydi. Bomboş topları dahi süremeyen, hiçbir şekilde adam geçemeyen, 5 metreye pas atmakta zorlanan, dolayısıyla da kanatlarda oynayabilecek hiçbir özelliği üzerinde barındırmayan Burak Yılmaz bu haftada da sol çizgideydi. Ayrıca Mancini’nin Fenerbahçe’den ne kadar korktuğunun bir göstergesi olarak da Ceyhun Gülselam ilk 11’deydi.
  Sorarım size, Sneijder ve Muslera’nın olmayışını da işin içine katacak olursak, böyle bir kadronun Kadıköy’den puanla ayrılması mümkün müdür? Değildir elbet.
  Şimdi merak ettiğim 2 husustan ilki, Mancini’nin haftalardır takımı katleden Chedjou’nun yaptığı bu bariz hataları nasıl göremediği. 2.si ise yine haftalardır sol çizgide hiçbir şey yapamayan Burak Yılmaz’ın son adam olarak oynaması gerektiğini nasıl fark edemediği… Bunun tek bir açıklaması var, demek ki hocamızın ciddi anlamda görme bozukluğu var!
  Açıkçası bu akşam seyrettiğim Galatasaray, herhalde son 20 yılda gördüğüm en kötü Galatasaray’dı. Takımımın sahada bu kadar basiretsiz kaldığı! böylesine biçare bir görüntüğü çizdiği başka bir karşılaşma daha Allah’a şükür ki hatırlamıyorum…
  Yazık, cidden çok yazık… Mancini denen bu zatı muhtereme ödenecek o astronımik ücretin 3’te 1’ini Yılmaz Vural’a verseler, bu takıma aslanlar gibi top oynatır. Bütün samimiyetimle söylüyorum bunu. En azından bu akşamkinden daha iyi bir Galatasaray izleyebileceğimizin garantisini verebilirim .
  Zaten biz ülke olarak ne çektiysek hep bu yabancı hayranlığımızdan çektik. Elimizdeki cevherlerin kıymetini bilemediğimizden çektik. Tıpkı Fatih Hocamız’ın kıymetini bilemediğimiz gibi!
  İddia ediyorum, bu akşam takımın başında Fatih Hoca olsa, son 2 yılda olduğu gibi yine Fenerbahçe’yi oyun anlamında sahadan silen bir Galatasaray izlerdik. Belki yine kaybederdik ama en azından takımımızın oynadığı futbolla gurur duyardık. Örneğin, 2 sezon önce TT Arena’da 2-1 kaybettiğimiz karşılaşmanın ardından duyduğumuz gibi…
  Oyuncuları doğru yerlerde oynatmaktan, takımı sahaya doğru taktik ve dizilişle çıkarmaktan aciz olan bu adamdan nasıl başarı bekleyelim ki biz? Gülerler be adama…
  Doğruyu söylemek gerekirse, bugün Fenerbahçe’de iyi oynamadı. Ancak biz öylesine etkisiz, öylesine güçsüzdük ki, Fenerbahçe’nin bu vasat hali bile sahadan galibiyetle ayrılmaya fazlasıyla yetti.
  Şu Chedjou denen arkadaşta Mancini hala ne görüyor da kendisini ısrarla oynatıyor anlamak mümkün değil. Yaa bu akşam Chedjou’nun yaptığı penaltıyı, yemin billah amatör kümedekiler bile yapmaz. Bu kadar saçma, bu kadar komik bir müdahele olur mu Allah aşkına...
  Selçuk İnan ne zaman geride kalan 2 sezondaki o alıştığımız, özlediğimiz Selçuk İnan olacak acaba? Ya da olacak mı? Aynı şeyler Semih Kaya, Burak Yılmaz ve Engin Baytar için de geçerli elbet…
  Belirttiğim gibi bugün öylesine kötü bir Galatasaray vardı ki sahada, rakip kim olursa olsun sahadan rahatlıkla 3 puanla ayrılırdı.
  Henüz 11.haftada 9 puan geri düşen, Şampiyonlar Ligi’nde yola devam edebilmek için Juventus’u mutlaka yenmek zorunda olan Mancini’nin korkak Galatasaray’ı bundan sonra neler yapacak inanın çok merak ediyorum.
  Hali hazırda hala başarısız sayılmayız. Çünkü henüz hedeflerimiziden tam olarak kopmadık. Ancak bundan birkaç hafta sonra, -şu 15 günlük milli maçlar arasında sihirli bir değnek değmediği sürece- teker teker bahsi geçen hedeflerden koparsak hiç ama hiç şaşırmam. Çünkü Mancini başımızda olduğu sürece ‘’başarı’’ kelimesi bizim için erişilmez olacak gibi gözüküyor…

 Son olarak, 14 yıldır sahasında ezeli rakibine maç kaybetmeyen Fenerbahçe’yi bu akşamki haklı galibiyetinden ötürü kutlayarak, sezon sonunda %99,9 erişecekleri şampiyonluklarının şimdiden hayırlı, uğurlu olmasını diliyorum…

                                                                 e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR