Daha Pazar akşamı yaşadığımız ‘’Mancini rezaleti’’nin
etkilerini atamamıştık üzerimizden ki, maçtan 1 saat önce kadrolar
açıklandığında yeni bir rezaletle daha karşı karşıya kaldık. Artık çok net bir
şekilde söyleyebilirim ki, Mancini
futboldan zerre kadar anlamayan, futbola dair hiçbir şey bilmeyen, bu
doğrultuda da çalıştırdığı takımı tanıyıp gerekli analizleri yapabilmesi mümkün
olmayan bir teknik direktör. Bu sezona zaten artık gitti gözüyle bakıyorum ben.
Ancak gelecek sezonları kurtarmak istiyorsak şayet hiç zaman kaybetmeden derhal
bu futbol katili şahsiyetten kurtulmak zorundayız!
Haftalardır takımı
sabote etmekten, futbolcuları katletmekten bıkmadı, usanmadı adam! Dost mu
düşman mı, vallahi belli değil. Açıkçası Galatasaray’a bu kadar zarar veren bir
başka teknik direktör hiç ama hiç hatırlamıyorum. Tamam her hoca hata yapar,
yanlışlar yapar fakat bu adamın yaptıkları artık ne hata ne de yanlış. Olay
bildiğin komedi filmine döndü! Trajıkomik diye nitelendirilen şey, Mancinili
Galatasaray’ın içinde buldunduğu durum işte.
Daha önce defalarca
kez yaptığı üzere, takımdan acilen gitmesi gerektiğini dile getirdiği
oyunculardan bu kez Dany’i koydu ilk 11’e. Maçtan sonra da çıktı, ‘’Yarın
aramızdan ayrılacak Dany’’ dedi. Yaa inanın artık söyleyecek söz, kelime, hiçbir
şey bulamıyorum. Sadece gülüyorum olup biten anormalliklere.Ya Dany bu akşam
sakatlansaydı? O zaman ne olacaktı? Gaziantepspor ya da bir başka kulüp
transfer edecek miydi yine Dany’i? Bunun hesabını kim verecekti peki böyle bir
şey yaşanmış olsaydı? Gerçekten tuhaf bir durum…
Sorarım sizlere,
Sabri-Eboue-Hakan Balta ve Ceyhun sahadaysa ve de o gün 4-4-2 oynamaya karar
verdiyseniz, bu oyuncuları mevkiisel anlamda nasıl dağıtırsınız? Benim neznimde
en mantıklı olan, Ceyhun’u stoperde oynatıp Hakan Balta’yı kendi yeri olan sol
bekte kullanmak, Eboue ve Sabri’yi de arkalı önlü olarak (yani Eboue geride,
Sabri ilerde) sağ çizgiye yerleştirmektir. Bu bağlamda sadece Ceyhun Gülselam
esas mevkiisinde oynamamış olurdu. Geri kalan 3 oyuncu alışık olduğu ve de en
önemlisi severek oynadığı alanlarda forma giymiş olacaklardı. Sonuçta Sabri A
Takım’a ‘’sağ ön’’ oyuncusu olarak çıkmış ve ilk 3-4 sezonunda o mevkiide
oynamıştı. Sonrasında takıma yıllarca sağ bek transfer edilmemesi Sabri’yi
zorunluklardan ötürü ‘’sağ bek’’ haline getirdi. Gerçi getiremedi de biz yine iyimser
yaklaşıp olaya getirdi farz edelim… Peki Mancini ne yaptı? Sağ ayaklı Sabri’yi
sol bek, Hakan Balta’yı stoper, Eboue’yi de sağ açık oynattı. Bu durumda 3
oyuncu birden esas yerleri olmayan, oynamaktan da pek keyif alacaklarını
sanmadığım mevkiilerde forma giymiş oldular. İşte biz buna kısaca Mancini
zekası diyoruz…
Neyse ki, oyuncularımız başlarındaki ‘’sözde’’ teknik direktöre
rağmen kazanmayı bildiler bugün. Özellikle Emre Çolak muhtemelen Galatasaray
kariyerindeki en iyi maçını oynadı. Her zaman kendisinin yeteneklerinden hiçbir
şüphe duymadığımı ancak Emre’deki problemin futbolu beyniyle oynayaması
olduğunu dile getirmiştim. Umarım Emre, basit oynamayı tercih ettiğinde takıma
ne kadar katkı sağlayabildiğini farketmiştir bugün ve bundan sonra da bugünkü tarzını
benimseyerek oynamaya çalışır.
Son maçlarda tel tel
dökülen ve üzerine basa basa artık takıma faydadan çok zarar vermeye
başladığını, bu yüzden de oynatılmaması gerektiğini dile getirdiğim Drogba,
Elazığspor önünde biraz daha güçlü bir görüntü çizdi. En azından son maçlardan
farklı olarak kendine değil takımı için oynamaya çalıştı. Düşünce yapısındaki
bu ufak fark bile haftalardır süren gol orucunu bozmasına yetti. Emre Çolak
gibi o da bugünkü oyun tarzını sürdürmeye devam eder inşallah.
Salih Dursun için
ilk maçından sonra ‘’heyecanlı’’ demiştim. Gaziantep maçından sonra da yanlış
yerde oynatıldığını savundum. Bugün onu
ilk kez transfer edildiği pozisyon olan sağ bekte izledik. Sadece bugünü baz almadan
geride kalan 3 karşılaşmayı birleştirip kendisiyle ilgili yorum yapacak
olursam, ne yazık ki şu aşamada Galatasaray’da oynayabilecek seviyede olduğunu söyleyemeyeceğim.
Yani Eboue’yi kesmesi için daha 40 fırın ekmek yemesi lazım. Çok fazla eksiği
var, geliştirmesi gereken çok fazla özelliği var. Bunların yanında onu Eboue’den
ya da ligdeki diğer sağ beklerden üstün kılabilecek, gözümüzde sivriltecek
hiçbir özelliği yok. Dümdüz bir oyuncu görüntüsünde şu an için. Hatta maç
içersinde fiziğinden ötürü ‘’Acaba stoper oynatılsa daha mı iyi olur?’’ diye
düşdüm bir ara. Yani bilmiyorum ama Salih’te Galatasaray’a transfer olmasını
sağlayabilecek hiçbir özellik göremedim. Umarım ilerleyen zamanlarda mahçup
eder beni.
Sonuç olarak
Mancini handikapına rağmen Ceyhun, Drogba ve Sabri’nin golleriyle sahadan 3-0’lık
galibiyetle ayrılmasını bildik ve gruptan çıkma adına önemli bir adım atmış
olduk. Her ne kadar Mancini bu ölüm grubunda! 8 puanı kafi görse de, ben 13
puanla lider olarak bitiririz bu işi diyorum.
Şimdi önümüzde
oldukça zorlu geçecek bir Bursaspor karşılaşması var. Açıkçası kendi sahamızda oynayacak
olmamıza rağmen ben Emporio Mancini yüzünden ‘’Takımımız maçı kazanır.’’ diyemiyorum.
Bu da gerçekten çok acı bir durum. En azından Hajrovic ve Telles’in lisansları
yetişmiş olur inşallah da bir nebze olsun kadroda anormallikler deneme
sevdasından vazgeçer belki….
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR