30 Ocak 2014 Perşembe

Tek Rakibimiz MANCINI

  Daha Pazar akşamı yaşadığımız ‘’Mancini rezaleti’’nin etkilerini atamamıştık üzerimizden ki, maçtan 1 saat önce kadrolar açıklandığında yeni bir rezaletle daha karşı karşıya kaldık. Artık çok net bir şekilde söyleyebilirim ki,  Mancini futboldan zerre kadar anlamayan, futbola dair hiçbir şey bilmeyen, bu doğrultuda da çalıştırdığı takımı tanıyıp gerekli analizleri yapabilmesi mümkün olmayan bir teknik direktör. Bu sezona zaten artık gitti gözüyle bakıyorum ben. Ancak gelecek sezonları kurtarmak istiyorsak şayet hiç zaman kaybetmeden derhal bu futbol katili şahsiyetten kurtulmak zorundayız!
  Haftalardır takımı sabote etmekten, futbolcuları katletmekten bıkmadı, usanmadı adam! Dost mu düşman mı, vallahi belli değil. Açıkçası Galatasaray’a bu kadar zarar veren bir başka teknik direktör hiç ama hiç hatırlamıyorum. Tamam her hoca hata yapar, yanlışlar yapar fakat bu adamın yaptıkları artık ne hata ne de yanlış. Olay bildiğin komedi filmine döndü! Trajıkomik diye nitelendirilen şey, Mancinili Galatasaray’ın içinde buldunduğu durum işte.
  Daha önce defalarca kez yaptığı üzere, takımdan acilen gitmesi gerektiğini dile getirdiği oyunculardan bu kez Dany’i koydu ilk 11’e. Maçtan sonra da çıktı, ‘’Yarın aramızdan ayrılacak Dany’’ dedi. Yaa inanın artık söyleyecek söz, kelime, hiçbir şey bulamıyorum. Sadece gülüyorum olup biten anormalliklere.Ya Dany bu akşam sakatlansaydı? O zaman ne olacaktı? Gaziantepspor ya da bir başka kulüp transfer edecek miydi yine Dany’i? Bunun hesabını kim verecekti peki böyle bir şey yaşanmış olsaydı? Gerçekten tuhaf bir durum…
  Sorarım sizlere, Sabri-Eboue-Hakan Balta ve Ceyhun sahadaysa ve de o gün 4-4-2 oynamaya karar verdiyseniz, bu oyuncuları mevkiisel anlamda nasıl dağıtırsınız? Benim neznimde en mantıklı olan, Ceyhun’u stoperde oynatıp Hakan Balta’yı kendi yeri olan sol bekte kullanmak, Eboue ve Sabri’yi de arkalı önlü olarak (yani Eboue geride, Sabri ilerde) sağ çizgiye yerleştirmektir. Bu bağlamda sadece Ceyhun Gülselam esas mevkiisinde oynamamış olurdu. Geri kalan 3 oyuncu alışık olduğu ve de en önemlisi severek oynadığı alanlarda forma giymiş olacaklardı. Sonuçta Sabri A Takım’a ‘’sağ ön’’ oyuncusu olarak çıkmış ve ilk 3-4 sezonunda o mevkiide oynamıştı. Sonrasında takıma yıllarca sağ bek transfer edilmemesi Sabri’yi zorunluklardan ötürü ‘’sağ bek’’ haline getirdi. Gerçi getiremedi de biz yine iyimser yaklaşıp olaya getirdi farz edelim… Peki Mancini ne yaptı? Sağ ayaklı Sabri’yi sol bek, Hakan Balta’yı stoper, Eboue’yi de sağ açık oynattı. Bu durumda 3 oyuncu birden esas yerleri olmayan, oynamaktan da pek keyif alacaklarını sanmadığım mevkiilerde forma giymiş oldular. İşte biz buna kısaca Mancini zekası diyoruz…
  Neyse ki,  oyuncularımız başlarındaki ‘’sözde’’ teknik direktöre rağmen kazanmayı bildiler bugün. Özellikle Emre Çolak muhtemelen Galatasaray kariyerindeki en iyi maçını oynadı. Her zaman kendisinin yeteneklerinden hiçbir şüphe duymadığımı ancak Emre’deki problemin futbolu beyniyle oynayaması olduğunu dile getirmiştim. Umarım Emre, basit oynamayı tercih ettiğinde takıma ne kadar katkı sağlayabildiğini farketmiştir bugün ve bundan sonra da bugünkü tarzını benimseyerek oynamaya çalışır.
  Son maçlarda tel tel dökülen ve üzerine basa basa artık takıma faydadan çok zarar vermeye başladığını, bu yüzden de oynatılmaması gerektiğini dile getirdiğim Drogba, Elazığspor önünde biraz daha güçlü bir görüntü çizdi. En azından son maçlardan farklı olarak kendine değil takımı için oynamaya çalıştı. Düşünce yapısındaki bu ufak fark bile haftalardır süren gol orucunu bozmasına yetti. Emre Çolak gibi o da bugünkü oyun tarzını sürdürmeye devam eder inşallah.
  Salih Dursun için ilk maçından sonra ‘’heyecanlı’’ demiştim. Gaziantep maçından sonra da yanlış yerde oynatıldığını savundum.  Bugün onu ilk kez transfer edildiği pozisyon olan sağ bekte izledik. Sadece bugünü baz almadan geride kalan 3 karşılaşmayı birleştirip kendisiyle ilgili yorum yapacak olursam, ne yazık ki şu aşamada Galatasaray’da oynayabilecek seviyede olduğunu söyleyemeyeceğim. Yani Eboue’yi kesmesi için daha 40 fırın ekmek yemesi lazım. Çok fazla eksiği var, geliştirmesi gereken çok fazla özelliği var. Bunların yanında onu Eboue’den ya da ligdeki diğer sağ beklerden üstün kılabilecek, gözümüzde sivriltecek hiçbir özelliği yok. Dümdüz bir oyuncu görüntüsünde şu an için. Hatta maç içersinde fiziğinden ötürü ‘’Acaba stoper oynatılsa daha mı iyi olur?’’ diye düşdüm bir ara. Yani bilmiyorum ama Salih’te Galatasaray’a transfer olmasını sağlayabilecek hiçbir özellik göremedim. Umarım ilerleyen zamanlarda mahçup eder beni.
   Sonuç olarak Mancini handikapına rağmen Ceyhun, Drogba ve Sabri’nin golleriyle sahadan 3-0’lık galibiyetle ayrılmasını bildik ve gruptan çıkma adına önemli bir adım atmış olduk. Her ne kadar Mancini bu ölüm grubunda! 8 puanı kafi görse de, ben 13 puanla lider olarak bitiririz bu işi diyorum.
  Şimdi önümüzde oldukça zorlu geçecek bir Bursaspor karşılaşması var. Açıkçası kendi sahamızda oynayacak olmamıza rağmen ben Emporio Mancini yüzünden ‘’Takımımız maçı kazanır.’’ diyemiyorum. Bu da gerçekten çok acı bir durum. En azından Hajrovic ve Telles’in lisansları yetişmiş olur inşallah da bir nebze olsun kadroda anormallikler deneme sevdasından vazgeçer belki….

                                                       e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR