28 Ocak 2015 Çarşamba

Ziraat Angarya Kupası!

  Son yıllarda özellikle büyük takımlarımızın Türkiye Kupası’nı bir angarya olarak gördükleri aşikar. Hatta kupa maçlarında gerek sahaya çıkardıkları on birler, gerekse de karşılaşmalardaki isteksiz görüntüleri, sanki bilinçli olarak elenmeye çalıştıklarına dair bir izlenim oluşturuyor.Tabi Galatasaray'ımız için de geçerli bu. Gerek geçen haftaki Diyarbakır BŞB karşılaşmasında gerekse de bu akşam Eskişehirspor önünde ‘’formalite icabı’’ futbol oynadık. Bu doğrultuda da güle oynaya alacağımız 2 maçı da puansız tamamladık…
   Bu akşam çok net bir şekilde gördük ki, Galatasaray futbol takımının asları ile yedekleri arasında ciddi bir kalite farkı söz konusu. Özellikle son haftalarda Hamza Hoca’yı kendilerine hiç şans vermiyor diye eleştirdiğim Tarık, Sinan, Pandev gibi isimler Eskişehirspor önünde sınıfı geçemediler. Hamza Hoca’nın bir bildiği varmış demek ki… Bunun yanı sıra Dzemaili, Olcan, Yasin ve her şeye rağmen bence Emre Çolak’ta Galatasaray’ın oyuncusu değiller. Kimse kusura bakmasın ama senede 2 maç oynayıp geri kalan süreçte oynadığı o 2 maçın havasına girip bin bir şımarıklık yapacak Emre Çolak’a ben hiçbir şekilde tahammül etmem. Belki saha içersinde kasılıp havaya girmek yerine biraz daha basit oynamayı denese takıma çok faydalı olacak. Ancak kendini dünya yıldızı olarak görmeye devam ettiği sürece şu halinden bir adım öteye gidemez!
   Aynı şekilde Bruma’nın da bu noktadan ileriye gidebileceğini zannetmiyorum. Bazı yetenekleri var ama hem fizik hem de oyun görüşü olarak çok yetersiz. Futbol zekası Allah vergisidir sonradan kazanılmaz. Ne yazık ki Bruma’da o zeka oldukça eksik... Dolayısıyla 12 milyon euroluk astronomik transfer ücretinin ne bugün ne de yarın karşılığını veremeyeceği bir gerçek… Olur da günün birinde kendisini 7’ye 8’e falan satabilirsek bu bence bizim için büyük kârdır…
  Gecenin bizim adımıza belki de tek sevindirici gelişmesi, Kamerun’un Afrika Kupası’ndan elenmesi oldu. Defans hattında büyük sıkıntılar yaşadığımız şu süreçte Chedjou’nun aramıza dönecek olması gerçekten ilaç gibi gelecek. Hatta inşallah Pazar günkü Bursaspor maçına yetişir. Çünkü ligin belki de en yıpratıcı santraforu Fernandoa’ya karşı yumuşak Hakan-Koray ikilisiyle oldukça zorlanabileceğimizi düşünüyorum.
  Takım içersinde en çok eleştirdiğimiz isimlerden biri olan Burak’ın da gol yollarındaki tek alternatifimiz olduğu Burak’sız maçlarında gün yüzüne çıkmıştır. Ne kadar ofsayata da düşse, hücum fauller de yapsa, zaman zaman gol vuruşlarında saç baş da yoldursa, mevcut kadroda Burak Yılmaz bu takımın olmazsa olmazlarındandır. Dolayısıyla pek olası gözükmese de umarım Pazar akşamı o da sahada olur...
  Sonuç olarak, 3’te 3’le başladığımız Kupa’da, arka arkaya aldığımız 2 sürpriz mağlubiyet işleri son maça bırakacaktık ki imdadımıza Diyarbakır BŞB'den bugün 1 puan alan Balçova Yaşamspor yetişti. Dolayısıyla son 2 maçta aldığımız mağlubiyetlere rağmen gruptan çıkmış olduk. Böylelikle gelecek hafta Balçova'yla Türk Telekom Arena'da oynayacağımız karşılaşmada bizim için yine bir ''angarya''ya dönüşmüş oldu...

                                                                  e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR