18 Ekim 2015 Pazar

Hakemi De Yenmek!

  ‘’Hep oyunlar, senaryolar… Sustuysak bir yere kadar! Aklınızdan çıkarmayın, Türkiye’dir Galatasaray!’’ tribünlerde her zaman yükselen bu meşhur tezahuratımızla başlamak istedim bu haftaki yazıma. Neden? Diye soranlara tavsiyem, açıp dünkü karşılaşmanın tamamını bir kaz daha izlemeleri.
  Galatasaray-Gençlerbirliği karşılaşmasının orta hakemi Çağatay Şahan’ın dün sahaya ne için çıktığı ve hangi amaca hizmet ettiği 1.dakikadan 90.dakikaya kadar çok net bir şekilde görülmüştür. İnceden inceye alehimize çaldığı düdükler, oyuncularımızı sürekli olarak tahrik etmeye yönelik kararları ve faul çalıp çalmamakta tereddüt ettiği her pozisyonda atağa kalkacağımızı hissettiği anda düdüğünü ağzına götürmesi, ne denli bir yanlı yönetim sergilediğinin en büyük göstergeleriydi!
  Belli ki, gelecek hafta oynanacak derbi öncesi MHK ya da Federasyon’a ‘’Galatasaray bu akşam kazanmasın!’’ diye bir talimat gitmişti! Sezon başındaki beklentilerin çok çok altında kalan ve her an içeriden bir kaos patlama ihtimali olan Fenerbahçe’nin böylesine sıkıntılı bir süreçte kendi sahasında 16 yıl sonra alacağı bir Galatasaray mağlubiyetini kaldıramayacağı aşikar çünkü!
  İşte böylesine yanlı bir yönetimin sergilendiği karşılaşmada, ister istemez sahadaki ritimleri ve dengeleri bozulan  oyuncularımız ilk 45 dakikada çok kötü oynamadıkları halde, tartışmalı bir golle 1-0 yenik duruma düştüler ve devre boyunca da skoru çevirmeyi başaramadılar.
  Tabi Hamza Hoca’nın sahaya çıkardığı doğru düzgün kanat oyuncusu olmayan takımın, 9-10 kişiyle kapanan bir rakibe karşı kilidi cepheden açabilmesi çok çok zordu. Uzaktan şutlarla bunu başarmayı denediysek de pek etkili olamadık ne yazık ki.
  İkinci yarı başlarken Yasin’in oyuna girişi bambaşka bir senaryoya bürüdü karşılaşmayı. Sol kanatta muhtemelen son 4-5 yılda Galatasaray formasıyla izlediğimiz en etkili kanat oyuncusu performansını sergileyen Yasin Öztekin önderliğinde, 45 dakika boyunca Gençlerbirliği takımını resmen sahadan silen, atak üstüne atak, baskı üstüne baskıyla rakip kaleyi abluka altına alan, sahanın her metre karesini parselleyen ve oyunun her anına ambargo koyan mükemmele yakın bir Galatasaray vardı Türk Telekom Arena’da. Abartısız son 2 yılın en iyi Galatasaray’ı…
  Tabi bu olağanüstü istek ve özveri ardı ardına golleri de beraberinde getirdi. Önce Bilal, peşinden de Chedjou’nun kafa golleriyle skoru lehimize çevirmey başardık. Son bölümde ise Yasin ve Burak’ın attığı gollerle aradaki farkı açtık.
  İkinci devrenin tamamında öyle bir takım vardı ki sahada, değil Çağatay Şahan, 6 hakemin tamamı sabote etmeye çalışsa yine ezer geçerdi Galatasaray!
  İşte gerçek Galatasaray bu! İşte özlediğimiz, beklediğimiz Galatasaray bu!
  Çarşamba akşamı Benfica’ya karşı, hemen sonrasında da Kadıöy’de Fenebahçe önünde izlemek istediğimiz Galatasaray dün akşam ikinci yarıdaki Galatasaray şüphesiz.
  Sonuç itibariyle önce Çağatay Şahan’ı, ardından da Gençlerbirliği’ni eze eze yenmeyi başaran oyuncularımız alkışı fazlasıyla hak etmiş bulumaktalar.

                                                                                                   Kerem ZÜLFİKAR