19 Ocak 2016 Salı

Adet Yerini Bulsun

  Kupada oynadığı 4 maçı da kazanarak son 2 karşılaşma öncesi grup liderliğini garantileyen takımımız bugün tabiri caizse ‘’Adet yerini bulsun’’ diye sahadaydı. Ki Mustafa Denizli’nin Akhisar’a götürdüğü kafile de bu tezi kanıtlar nitelikteydi.
  Bugün sahaya çıkan on birde Cumartesi akşamı Sivasspor’la oynadığımız lig karşılaşmasına göre 8 farklı isim vardı. Muhtemelen fazla süre alamayan oyuncularına son bir şans vermek istedi Mustafa Hoca.
  Belli ki önümüzdeki 15 günlük süreçte takım içerisinde bir hareketlilik yaşanacak. Gelenler olacağı gibi gidenler de olacak. Bu doğrultuda da göndermeyi düşündüğü isimleri kupa maçlarında son kez görmek istiyor Denizli.
  Tabi bu karşılaşmanın bizim adımıza en önemli kısmı, yeni transfer Martin Linnes’in ilk on birde oluşuydu. Ancak ne var ki, kendisini sağ bek olarak transfer ettiğimiz halde bugün sağ önde izledik...
  İlk 45 dakikada Linnes’li Galatasaray pek etkili olamadı açıkçası. Rakip kaleye gitmekte ve pozisyonlar bulmakta oldukça zorlandık. Kalemizde gördüğümüz gol de tuzu biberi oldu…
  Devrenin son bölümünde girdiğimiz tek pozisyonda Umut Bulut’un kafasıyla gelen gol ilk 45’in bizim adımızda sevindirici tek unsuruydu.
   İkinci devrede ise bambaşka bir Galatasaray izledik. Önemli eksiklerine rağmen sahada direnç gösteren, mücadele eden, topa sahip olan, pozisyonlar bulan bir takım vardı ortada.
  Yaklaşık 40 gündür maç oynamayan ve bugün de alışık olmadığı bir pozisyonda forma giyen Linnes, ilk yarıda biraz bocalasada ikinci yarı yavaş yavaş kendini göstermeye başladı. Tabi takıma ve arkadaşlarına alıştıkça daha iyi olacaktır şüphesiz. İlk bakışta fark edebildiğim en önemli özelliği süratli oluşu.
   Bireysel performanslara girmişken şunu belirtmeden edemeyeceğim; Yasin’deki düşüş ne yazık ki devam ediyor! Bugün de neredeyse girdiği bütün ikili mücadeleleri kaybetti. İnanılmaz derecede şahsi oynuyor. Arkadaşlarına pas vermek onun için hep ikinci planda… Bu şekilde olmaz! Defalarca kere 2’ye 1, 3’e 1 yakaladığımız pozisyonlarda topu kaleye vurması kabul edilemez türden! Yasin’in acilen kendine çeki düzen vermesi lazım aksi halde sezon sonuna kadar o formayı zor görürü biraz…
   Oyunun son bölümünde baskıyı iyiden iyiye arttırdıysak da 2.golü bir türlü bulamadık. Böyle olunca da gece 1-1’lik beraberlikle noktalanmış oldu. Tabi bu maç en başında da söylemiş olduğum gibi bizim için sadece bir formaliteden ibaretti. Sahaya çıkıp 90 dakikayı tamamlayarak da bu formaliteyi yerine getirmiş olduk.
  Günün bizim adımızda en önemli kısmı ise Uefa’dan gelen 2015-2016 sezonu için belirlenen kriterlere uymadığımız haberi oldu. Bu şu demek oluyor: Galatasaray’a ceza yolda! O ceza da ya Avrupa Kupaları’ndan men olacak ya da transfer yasağı! Durum gerçekten üzücü. Ancak benim merak ettiğim esas nokta, kulübü bu noktalara getirenlerin şu an ne hissettikleri? Vicdanen rahatlarsa şayet, ben kendilerine hiçbir eleştri yapmayacağım…
  Galatasaray’ın 1-2 yıl Avrupa’ya gidememesi büyüklüğünden hiçbir şey götürmez. Zaten mevcut tabloda bu sezon Şampiyonlar Ligi hayal gibi. Avrupa Ligi’ne katılma şansımız var, onun da maddi anlamda Şampiyonlar Ligi kadar getirisi olmadığını hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla Avrupa’dan men cezası alacaksak şayet bunun bu sezona denk gelmesi iyi olur bizim açımızdan. Ancak transfer yapma yasağı alırsak şayet o zaman ne yaparız, inanın onu ben de bilmiyorum….
 Umarım bu yaşananlar, bundan sonra göreve gelecek başkan ve yönetim kurulları için büyük bir ders olur da bundan sonra kimseler Galatasaray’ın parasını bu kadar rahatça çar çur edemez…

                                                                                                 Kerem ZÜLFİKAR