İki Karşıyaka maçını özellikle birlikte değerlendirmek istedim.
Çünkü Cumartesi akşamı oynayacağımız Sivasspor karşılaşmasıyla başlayacağımız
ligin ikinci devresine ne kadar hazırız ne kadar değiliz bunu masaya yatırmamız
gerek.
Şüphesiz 17 haftalık
ilk perdede en çok sıkıntı yaşadığımız 2 mevki ön libero ve sağ bek mevkileriydi.
Melo’nun boşluğunu orada denen 8-9 arkadaşın hiç biri dolduramadı ne yazık ki.
Eboue’den sonra tekrardan takımın banko sağ beki haline gelen Sabri ise artık
tüm taraftarı canından bezdirdi. Öyle ki son haftalarda 1 yıldır yüzüne
bakılmayan Tarık Çamdal’a sarılmak zorunda kaldı Mustafa Denizli.
Bugün itibariyle bu
2 mevki için gerçekleştirilmiş 2 transfer söz konusu. Ryan Donk ve Martin
Linnes.
Donk 3 sezondur
Kasımpaşa formasıyla izlediğimiz, kısacası bildiğimiz bir oyuncu. Cumartesi
günkü Karşıyaka maçında da stadda çıplak gözle izledim kendisini. Elbette bir
Melo değil ancak mevcut şartlarda o mevkide yaşanan sıkıntıları giderebilecek
özellikler kendisinde mevcut. Bir kere müthiş bir fiziğe sahip. Bunun yanında
savunma ağırlıklı bir oyuncuya göre yüksek sayılabilecek top tekniği, uzun
yıllar stoper oynamasının getirdiği kesicilik özelliği ve ikili mücadelelerdeki
fiziksel üstünlüğü, ligin ilk devresinde orada forma giyen oyuncularımızın hiç
birinin sahip olmadığı özellikler. Dolayısıyla Donk şu an için ödenen yüksek
bonservis bedeline rağmen kısa vadede doğru bir transferdir.
Martin Linnes ise
şimdilik kapalı kutu. Kendisi hakkında bildiklerimiz geçtiğimiz sezon başında
Beşiktaş’ın çok uğraşmasına rağmen transferini bitiremediği ve bu sezon Molde
formasıyla Fenerbahçe’ye karşı oynayıp 1 de gol atmış olması. Linnes hakkında
bir şeyler beyan edebilmemiz için biraz zaman geçmesi gerekiyor.
Şu an ki durumda takımın
acilen bir santrafora ihtiyacı var. Çünkü ilk Karşıyaka maçında kaçırdığı
golden sonra taraftarın gösterdiği protesto Umut’u her anlamda bitirdi. Kaldı ki
hem Umut hem de Burak hatta ve hatta Podolski, 2.yarıya sakat başlıyorlar. Yani
hali hazırda takımın sağlam bir golcüsü yok. Muhtelemen Sivasspor maçına Sinan
Gümüş’le falan başlayacağız.
2 Karşıyaka maçında
gördüğüm en önemli şey, Olcan Adın’ın ligin son bölümünde artan form grafiğini
sürdürmesi. Bu akşam yaptığı 3 asist bunun en güzel ispatı olsa gerek. Podolski’nin
sakat, Yasin Öztekin’in formsuz olduğu şu dönemde Olcan’ın sol bekten ziyade
sağ ya da sol açık pozisyonunda değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sol
bekte de Carole’la idare edicez artık. En azından bir süre…
Denayer’in de bir
şekilde takıma monte edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Sağ bekte bundan böyle
Linnes’in oynayacağını varsayarsak, stoperde Chedjou-Denayer ikilisi mutlaka
denenmeli. Bunu bugüne dek ne Hamza Hamzaoğlu ne de Mustafa Denizli hiç yapmadı
çünkü.
Tabi kadroda gereksiz yer işgal eden Jem Paul
Karacan, Jose Rodriguez, Koray Günter gibi oyuncular da en azından kiraya
verilmeliler diye düşünüyorum.
Şu an için lige ne
kadar hazır olduğumuz tartışılır. Ancak puan kaybına tahammülümüzün olmadığı da
bir gerçek. %5 seviyelerinde olan
şampiyonluk umudunu devam ettirebilmemiz için en azından ilk 4-5 haftalık periyodu
kayıpsız geçmemiz gerekiyor. Yapılacak 1-2 takviyeyle beraber daha derli toplu,
daha takım bir görüntüye ulaşırız da inşallah, en azından izleyenlere keyif
veren bir Galatasaray görmeye başlarız…
Kerem ZÜLFİKAR