Hayat çok tuhaf aslında. Geçen yıl bu zamanları hatırlıyorum
da şampiyon olabilmek için kıyasıya bir mücadele veriyorduk. Şimdilerde ise
durum çok farklı. Bu kez şampiyonluk değil lig 5.liği için mücadele veriyoruz!
Ne diyeyim; bizi bu hallere düşürenler utansın!
Spor kamuoyunun
doğal olarak Vodafone Arena’daki Beşiktaş-Osmanlıspor ve Şükrü Saraçoğlu’ndaki
Fenerbahçe-Gençlerbirliği karşılaşmalarına kitlendiği akşamda, sessiz sakin bir
ortamda, ilgi-alakanın az olduğu koşullarda oynandı Akhisarspor-Galatasaray
karşılaşması.
Avrupa Ligi
kovalayan Akhisarspor, karşılaşmaya oldukça etkili başladı. Kalemizde arka
arkaya ürettikleri pozisyonlarda kimi zaman Rodallega ve Nguemo’nun son
vuruşlardaki beceriksizliği, kimi zaman ise Muslera’nın kalesinde geçit
vermemesi, skorun Akhisarspor lehine dönmesini engelledi. Buna karşılık bizim
rakip kalede çok fazla etkili olabildiğimiz bir bölüm olmadı maalesef…
Dakikalar 42’yi
gösterirken sol taraftan ceza sahasına sokulan Yasin’in sert ortasında Daglao’nun
göğüsüne çarpan topa Suat Arslanboğa’nın penaltı kararı vermesi, açıkçası
Akhisaspor’a yapılmış bir haksızlıktı! Pozisyon kesinlikle penaltı değil çünkü!
Penaltı atışını
kullanan Selçuk topla kaleci Fatih’i ayrı köşelere göndererek takımını 1-0 öne
geçirdi. Devre de bu skorla tamamlanmış oldu.
İkinci yarıya
Galatasaray biraz daha iyi başladı. En azından rakip yarı alana daha kalabalık
gidebildik bu devrenin tamamında.
60.dakikada ilk
yarıdaki penaltı pozisyonunun hemen hemen bir kopyasını yaşadık. Yasin yine sol
taraftan sert ortaladı, bu kez Ahmet Cebe’nin müdahalesi Suat Arslanboğa’yı
2.kez penaltı noktasına götürdü. Ancak bu sefer karar doğruydu. Çünkü Ahmet
Cebe net olarak koluyla kesti topu.
Atışı kullanmak
üzere bir kez daha topun başına geçen Selçuk, yine düzgün bir vuruş yaparak
aradaki farkı ikiye çıkardı.
Kalan bölümde iki
tarafın karşılıklı atakları ve pozisyonları vardı. 90+4’te Daglao’yla gelen Akhisarspor
golü gecenin skorunu tayin etti. 2-1
Bizim karşılaşma bu
şekilde sona ererken, İstanbul’dan gelen skorlar da Beşiktaş’ın
14.şampiyonluğunu ilan ettiği anlamına geliyordu. Sezar’ın hakkı Sezar’a demişler
ya, bu sezon ligin tamamında şampiyonluğu hak eden yegane takım Beşiktaş’tı.
Şenol Güneş önderliğinde ilk haftadan bu yana gayet başarılı bir performans
sergilediler. Bana göre de bu sezon ligimizin en iyi takımıydı Beşiktaş. Bu
noktada bize düşen görev, Beşiktaş camiasını tebrik etmek, şampiyonluklarının
hayırlı, uğurlu olmasını dilemektir.
Şampiyonu da tebrik
ettiğimize göre yeniden kendimize dönebiliriz. Uefa’dan aldığımız 1 yıl men
cezasını gelecek yıl çekip en azından Avrupa’dan 2 yıl uzak kalmamak adına
hayati önem taşıyan lig 5.liği için Perşembe akşamı oynanacak ligin final
maçları öncesi az da olsa bir umut doğdu bizim adımıza. Osmanlıspor’un Akhisar
karşısında yaşayacağı puan kaybı, bizim de Kayserispor’u yenmemiz neticesinde
Avrupa Ligi’ne katılma hakkı elde etmemizi sağlayacak. Aksi halde kupa
finalinde Fenerbahçe’yi ne yapıp edip yenmek zorundayız!
Kerem ZÜLFİKAR