Ziraat Türkiye
Kupası’nda ön eleme turları ve grup karşılaşmaları aralarında ciddi anlamda güç
farkı olan ekipleri karşı karşıya getirebiliyor. Dün de bu eşleşmelerden birine
şahit olduk. Toplam değeri Galatasaray’ın herhangi bir oyuncusuyla eşdeğer olan
3.Lig ekiplerinden Dersimspor adeta bir imkansızı gerçekleştirmek için gelmişti
İstanbul’a.
Riekerink’i sahaya
sürdüğü sözde yedeklerden oluşan on bir, Türkiye Ligi’nde şampiyonluğu
zorlayabilecek seviyedeydi. Serdar Aziz, Semih Kaya, De Jong, Josue, Sinan Gümüş, Yasin ve Podolski için ‘’yedek’’
kelimesi biraz hafif kalır herhalde. Çünkü hepsi direk on bir oyuncuları.
Bunca yıldızın bir
arada forma giydiği Galatasaray’a karşı Dersimspor’un pek bir şey yapma şansı
yoktu elbet. En başta da söylemiş olduğum gibi imkansızı başarmak için
sahadaydılar.
Nitekim,
karşılaşmanın başlangıç düdüğünden bitiş düdüğüne kadar sahanın ve oyunun tek
hakimi Galatasaray’dı. Neredeyse dikine oynadığımız her top lehimize pozisyon
oldu. Dersim savunması araya atılan bütün toplarda çaresiz kaldı.
Yasin, Podolski,
Sinan ve Josue dörtlüsü sürekli olarak pozisyonlara girerken perdeyi açan,
Yasin’in asistinde Podolski oldu.
Çok geçmeden aynı
ikili bir kez daha iş başındaydı. Yine Yasin’in asisti, yine Podolski’nin golü.
Skor bir anda 2-0
olunca zaten mağlubiyeti sahaya çıkmadan kabullenmiş olan Dersimspor’lu
oyuncular hepten dağıldılar. Artık karşılaşmanın farka gideceği belliydi.
Devre bitmeden bu
kez Yasin kendi attı. Sol çaprazdan kale sahasına doğru gönderdiği orta-şut
karışımı vuruşu kimsenin müdahalesi olmadan ağlarla buluştu. Böylelikle gecenin
yıldızı Yasin, güzel oyunu golle süslemiş oldu.
Devre 3-0’la
geçildi ama çok daha fazlası olabilirdi. Dersimspor kalecisi Barış’ın başarılı
oyununun yanında Galatasaray forvetlerinin son vuruşlardaki beceriksizliği
farkın daha da artmasını engelleyen etkenlerdi.
İkinci 45’te de değişen pek bir şey olmadı.
Galatasaray oynadı, Dersimspor’lu oyuncular seyretti. Kullandığımız köşe
vuruşu sonucu ceza alanı içinde oluşan karambolde Serdar Aziz’in kafayla ceza
yayı içine indirdiği topa Podolski öyle bir vurdu ki, kalede 3 tane Barış olsa
gene çıkmazdı, gene çıkmazdı o vuruş. Mükemmel bir golle hat-trick yaptı Poldi!
4-0’dan sonra
oyuncularımız ‘’Bitse de gitsek’’ moduna büründüler. Bir anlık konsantrasyon
kaybımız Dersimspor’un golünü getirdi. Koray’ın şık golü Dersimspor
tribünlerini sevince boğdu. Böylesine bir mütevazi ekibin, Türk Telekom Arena’da
Galatasaray karşısında gol bulması küçümsenecek bir olay değil. Koray’ı ve
Dersimspor’u kendi adıma tebrik ediyorum.
Herkes maç bu skorla
bitecek derken duraklama dakikalarında Hamit Altıntop çıktı sahneye. Ceza
sahası içinde buluştuğu topa yerden çok sert vurdu. Kaleci Barış’ın müdahalesi
topun filelerle buluşmasına engel olamadı. Bu golün santrası bile yapılmadı
zaten.
Gece 5-1’le
tamamlanırken, Galatasaray adını gruplara yazdıran taraf oldu. Tabi geçen
sezonun şampiyonunun, gruplara kalabilmek için ön eleme oynaması cidden enteresan!
Bu dahiyane sistemi kim koyduysa yürürlüğe, kendisini tebrik etmek lazım!
Sonuç olarak, hafta
sonu Trabzonspor karşısında aldığı mağlubiyetle büyük üzüntü yaşayan
oyuncularımız, dün bir nebze de olsa moral buldular. Bunun dışında, Serdar Aziz’in
ilk kez Galatasaray formasıyla resmi bir maça çıkıp, gayet başarılı bir
performans sergilemesi, De Jong’un zaman zaman yaşadığı sıkıntılara rağmen
50-60 metreye tam isabetle attığı paslar, Yasin Öztekin’in mükemmele yakın
oyunu ve Podolski’nin 3 güzel golü bizim adımıza gecenin sevindirici gelişmeleriydi.
Umarım bu güzellikler Cumartesi günü Adanaspor karşısında da devam eder…
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR