26 Ekim 2016 Çarşamba

Cim Bom Ter Attı

  Ziraat Türkiye Kupası’nda ön eleme turları ve grup karşılaşmaları aralarında ciddi anlamda güç farkı olan ekipleri karşı karşıya getirebiliyor. Dün de bu eşleşmelerden birine şahit olduk. Toplam değeri Galatasaray’ın herhangi bir oyuncusuyla eşdeğer olan 3.Lig ekiplerinden Dersimspor adeta bir imkansızı gerçekleştirmek için gelmişti İstanbul’a.
  Riekerink’i sahaya sürdüğü sözde yedeklerden oluşan on bir, Türkiye Ligi’nde şampiyonluğu zorlayabilecek seviyedeydi. Serdar Aziz, Semih Kaya, De Jong,  Josue, Sinan Gümüş, Yasin ve Podolski için ‘’yedek’’ kelimesi biraz hafif kalır herhalde. Çünkü hepsi direk on bir oyuncuları.
  Bunca yıldızın bir arada forma giydiği Galatasaray’a karşı Dersimspor’un pek bir şey yapma şansı yoktu elbet. En başta da söylemiş olduğum gibi imkansızı başarmak için sahadaydılar.
  Nitekim, karşılaşmanın başlangıç düdüğünden bitiş düdüğüne kadar sahanın ve oyunun tek hakimi Galatasaray’dı. Neredeyse dikine oynadığımız her top lehimize pozisyon oldu. Dersim savunması araya atılan bütün toplarda çaresiz kaldı.
  Yasin, Podolski, Sinan ve Josue dörtlüsü sürekli olarak pozisyonlara girerken perdeyi açan, Yasin’in asistinde Podolski oldu.
  Çok geçmeden aynı ikili bir kez daha iş başındaydı. Yine Yasin’in asisti, yine Podolski’nin golü.
  Skor bir anda 2-0 olunca zaten mağlubiyeti sahaya çıkmadan kabullenmiş olan Dersimspor’lu oyuncular hepten dağıldılar. Artık karşılaşmanın farka gideceği belliydi.
  Devre bitmeden bu kez Yasin kendi attı. Sol çaprazdan kale sahasına doğru gönderdiği orta-şut karışımı vuruşu kimsenin müdahalesi olmadan ağlarla buluştu. Böylelikle gecenin yıldızı Yasin, güzel oyunu golle süslemiş oldu.
  Devre 3-0’la geçildi ama çok daha fazlası olabilirdi. Dersimspor kalecisi Barış’ın başarılı oyununun yanında Galatasaray forvetlerinin son vuruşlardaki beceriksizliği farkın daha da artmasını engelleyen etkenlerdi.
  İkinci 45’te de değişen pek bir şey olmadı. Galatasaray oynadı, Dersimspor’lu oyuncular seyretti.       Kullandığımız köşe vuruşu sonucu ceza alanı içinde oluşan karambolde Serdar Aziz’in kafayla ceza yayı içine indirdiği topa Podolski öyle bir vurdu ki, kalede 3 tane Barış olsa gene çıkmazdı, gene çıkmazdı o vuruş. Mükemmel bir golle hat-trick yaptı Poldi!
  4-0’dan sonra oyuncularımız ‘’Bitse de gitsek’’ moduna büründüler. Bir anlık konsantrasyon kaybımız Dersimspor’un golünü getirdi. Koray’ın şık golü Dersimspor tribünlerini sevince boğdu. Böylesine bir mütevazi ekibin, Türk Telekom Arena’da Galatasaray karşısında gol bulması küçümsenecek bir olay değil. Koray’ı ve Dersimspor’u kendi adıma tebrik ediyorum.
  Herkes maç bu skorla bitecek derken duraklama dakikalarında Hamit Altıntop çıktı sahneye. Ceza sahası içinde buluştuğu topa yerden çok sert vurdu. Kaleci Barış’ın müdahalesi topun filelerle buluşmasına engel olamadı. Bu golün santrası bile yapılmadı zaten.
  Gece 5-1’le tamamlanırken, Galatasaray adını gruplara yazdıran taraf oldu. Tabi geçen sezonun şampiyonunun, gruplara kalabilmek için ön eleme oynaması cidden enteresan! Bu dahiyane sistemi kim koyduysa yürürlüğe, kendisini tebrik etmek lazım!
  Sonuç olarak, hafta sonu Trabzonspor karşısında aldığı mağlubiyetle büyük üzüntü yaşayan oyuncularımız, dün bir nebze de olsa moral buldular. Bunun dışında, Serdar Aziz’in ilk kez Galatasaray formasıyla resmi bir maça çıkıp, gayet başarılı bir performans sergilemesi, De Jong’un zaman zaman yaşadığı sıkıntılara rağmen 50-60 metreye tam isabetle attığı paslar, Yasin Öztekin’in mükemmele yakın oyunu ve Podolski’nin 3 güzel golü bizim adımıza gecenin sevindirici gelişmeleriydi. Umarım bu güzellikler Cumartesi günü Adanaspor karşısında da devam eder…

                                                                             e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR