24 Ocak 2017 Salı

PoGOLski Şov!

  Kuralar çekildiği zaman taraflı tarafsız herkesin ‘’Grubu güle oynaya lider tamamlar’’ dediği Galatasaray, bugün o gruptan 2.olarak çıkabilmek için Erzincanspor’dan en az 1 puan almak zorundaydı…
  Durumun ciddiyetinin farkında olan Riekerink’de neredeyse tamamını asların oluşturduğu bir on birle çıktı sahaya. Semih Kaya, Sabri, De Jong, Sneijder, Bruma, Podolski gibi isimler sahadaydı.  Yeni transferler Ahmet Çalık ve Garry Rodrigues de.
  Tabi Rodrigues’in neler yapacağı taraftar için büyük merak konusu. Çünkü kendisinden beklenenler oldukça yüksek. Sahada ikinci bir Bruma görmek istiyor herkes. Ki şu ana dek görev aldığı sürelerde sundukları da o yönde.
  Karabükspor karşılaşmasında Riekerink hariç herkesin görmek istediği Bruma-Sneijder-Rodrigues-Podolski dörtlüsü rötarlı olarak bugün sahadaydı. Herhalde kaybedilen 3 puandan sonra anca dank etti Riekerink’te bazı şeyler…
  İki takım arasındaki belirgin kalite farkının da etkisiyle, ilk düdükle birlikte oyundaki tüm üstünlüğü ele alan takımımız, henüz 4.dakikada günlerdir ‘’Gidecek mi, kalacak mı?’’ tartışmaları yaratan Podolski’nin attığı golle öne geçti. Karabük maçında yokluğu fazlasıyla hissedilen Sneijder’in mükemmel asistiyle bir anda kaleciyle karşı karşıya kalan Podolski affetmedi!
  Aradan henüz 5 dakika geçmişti ki, Podolski bir kez daha çıktı sahneye. Bu kez Josue’nin asistiyle kaleciyle karşı karşıya kaldı ve şık bir plaseyle aradaki farkı 2’ye çıkardı.
  10 dakikada maçı bitirip tur biletini cebimize koyduk derken bir anda bambaşka bir hikaye çıktı ortaya. 15.dakikada kaleci Cenk’in öne çıktığını iyi gören Yasin Dülger müthiş bir gole imza atarak farkı 1’e indirdi.
  2-1’den sonra Bruma’nın son haftalardaki bitmek tükenmek bilmez bencilliği farkı arttırmamızı engellerken, 25.dakikada Erzincanspor skora dengeyi getirdi. Ceza sahamızın 2 metre kadar dışından kullandıkları serbest vuruşta barajdan seken top Ahmet Kaan’ın önünde kaldı. Seken topa çok sert vurarak durumu 2-2 yaptı.
  Bir anda skorun 2-2’ye gelmesi, Türk Telekom Arena tribünlerindeki 3-4 bin civarındaki seyircide soğuk duş etkisi yaratırken, Garry Rodrigues kabusu çabuk bitirdi. Yalnızca 1 dakika sonra attığı golle takımını yeniden öne geçirdi. Kendisi de Galatasaray formasıyla ilk resmi golünü atmış oldu.
  Dakikalar 32’yi gösterirken bir şok daha yaşadık. Gereksiz yere gördüğü 2 sarı kart sonucu takımını 10 kişi bırakan De Jong, Erzincanspor’lu oyuncuları bir nebze de olsa umutlandırdı. Ancak ne var ki, 2 takım arasında o kadar belirgin bir güç farkı vardı ki, Galatasaray’ın sahada 1 kişi eksik kaldığı hissedilmedi bile…
  3-2’yle tamamlanan devrenin ardından, ikinci 45 dakikada Galatasaray ve Podolski fırtınası vardı. 50’de hat trick yapan Poldi, 55 ve 63. dakikalarda 2 gole daha imzasını atarak, toplamda Erzincanspor filelerine 5 gol göndermiş oldu ve Galatasaray formasıyla Jardel’den sonra bir maçta 5 gol atan ilk oyuncu olarak tarihe geçti.
  Takımda kalıp kalmayacağı merakla beklenen Podolski’nin bu müthiş performansı, sanki bir mesaj niteliğindeydi. Ama umarım bir veda mesajı değildir bu… Geçen hafta söylediklerimin arkasındayım. Gitmek istiyorsa şayet zorla takımda tutmaya çalışmanın manası yok. Ancak şahsi fikrim inşallah kalmayı bizimle seçer. Çünkü yerine oyuncu transfer etsek bile, aynı kalitede başka bir oyuncunun geleceğine pek ihtimal vermiyorum…
  Son 25 dakikada gerek skorun yarattığı rehavet, gerekse de 1 kişi eksik oynamanın verdiği yorgunlukla iyiden iyiye gevşeyen takımımız kendini pek sıkmadı ve adeta bir antrenman maçı edasıyla yavaş yavaş eritti süreyi. Buna rağmen Sneijder’in üst direkte patlayan 2 füzesi vardı.
  90.dakikada gelen bitiş düdüğüyle birlikte Galatasaray adını son 16’ya yazdıran taraf oldu. İlk 3-4 karşılaşmada ‘’Nasıl olsa biz bu gruptan çıkarız’’ havasında olan oyuncularımız baktılar ki iş tehlikeye girdi, son 2 maç gerçek kimliklerini yansıttılar sahaya ve işi bitirdiler. Ancak en başta kapıldıkları o rehavet, son 16 turunda rakibimizin Başakşehir olmasıyla kendilerine biraz pahalıya patlamış oldu! Tabi bu demek değildir ki, turun favorisi Başakşehir. Sonuçta Galatasaray takımı her zaman sahaya mutlak galibiyet için çıkar ve yarıştığı her kulvarlarda hedefi şampiyonluktur. İşi sıkı tutup,  ‘’Galatasaray’’ gibi oynadıktan sonra Başakşehir’i elemememiz için hiçbir sebep yok ortada. Umarım Podolski takımda kalır, Rodrigues’de grafiğini daha yukarılara çeker de bundan sonraki süreçte en azından ofansif anlamda böylesine etkili bir Galatasaray izlemeye devam ederiz…

                                                                                e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR