1 Nisan 2012 Pazar

Final Haftaları

  Geçen hafta Trabzonspor karşısında 2 puan bırakmış oluşumuz, normal sezonun son iki maçını bizim için mutlak galibiyet anlamına getirmişti. Fenerbahçe’nin yarın akşam Avni Aker cehennemine çıkacak oluşunu da hesaba katarsak, bugün Ordu’yu yenmek belki de şampiyonluk yolunda dev bir adım atmak demekti.
   Kış mevsimini yavaş yavaş geride bırakmaya başladığımız şu günlerde, pırıl pırıl bir İstanbul akşamında, 45 bin taraftarının huzuruna geçen haftaki onbiriyle çıkıyordu takımımız. Baros ve Necati’nin son maçlardaki etkisiz görüntüsü kafalarda soru işaretleri oluştursada, ‘’Ne yapar eder Culio’suz, Stancu’suz Orduspor’u bir şekilde yeneriz.’’ diye telkinler veriyorduk kendi kendimize.
   Karşılaşmaya oldukça hızlı başlayan takımımız, henüz 6.dakikada Necati’nin yaklaşık 30 metreden attığı müthiş golle 1-0’lık üstünlüğü yakaladı. Erken gelen golle Türk Telekom Arena tribünleri adeta çılgına döndü. Hatta karşılaşmayı farklı kazanacağımız hissine kapıldılar. Ancak 1-0’dan sonra oldukça sıkıcı ve zevksiz bir karşılaşma izlemeye başladık. Özellikle benim gibi görsel bir şölen bekleyen taraftarların hevesi kursağında kaldı.
  İlk devrenin son düdüğü çaldığında, Orduspor takımı kalemizde tek bir tehlike dahi yaratamamış, buna karşılık biz ise Necati’yle iki net fırsattan yararlanamamıştık.
  Bu arada Milan Baros 45 dakika boyunca vasatında altında bir performans sergiledi. Değil gol atmak, ayakta durmaya dermanı yok gibiydi. Fatih Hoca’da onun bu haline anca 45 dakika tahammül edebildi. Benim tanıdığım Fatih Terim, Baros’u sezon sonuna kadar çok mecbur kalmadığı takdirde oynatmaz bundan sonra.
  İkinci 45 dakikaya Baros’un yerine başlayan isim Sabri oldu. Belli ki, tribündeki eşinin ve oğlunun hatrına hocası kıyak geçti kendisine.
   Sabri’de iyi motive olmuş olacak, takıma alışılagelmemiş bir şekilde dinamizm getirdi. Devrenin ortalarına doğru da Engin Baytar’ın ceza sahasına yerden gönderdiği ortada bir santrafor misali önce topu 6 pas üzerinde kontrol etti, ardından da kalecinin yanından filelere gönderdi.
   İyi oynamadığımız bir karşılaşmada 2 farklı üstünlüğü yakalamış olmak her şeye rağmen sevindiriciydi. Ancak bugün top oynamaya zaten pek niyeti olmayan futbolcularımız, skor da hazır 2-0 olmuşken fırsattan istifade iyice bıraktılar maçı. ‘’Nasıl olsa bu Orduspor bize gol mol atamaz.’’ diye düşünüyorlardı herhalde. Nitekim öyle de oldu. Hasan Kabze’nin de oyuna dahil olmasına rağmen Orduspor takımı karşılaşmayı 0 pozisyonla tamamladı.
  Evet, bu akşam gerçekten kötü ve sıkıcı bir karşılaşma seyrettik. Bu sezonun başından beri iyi futbola olmasa bile, yüksek tempoda mücadeleye ve savaşmaya bizleri alıştıran Galatasaray, bugün birçoklarımızda hayal kırıklığı yarattı. Ancak şu da bir gerçek ki, ligin artık final haftalarına girilmişken iyi futbol falan beklediğimiz yok. Maçları bir şekilde kazanalım, şu an olduğu gibi her geçen hafta hedefe biraz daha yaklaşalım, başka bir şey istemiyoruz. Zaten bu takımın Play Off’ta çok daha üst seviyede bir performans sergileyeceğinden hiçbirimiz en ufak bir şüphe duymuyoruz. Dolayısıyla sezon başından beri bunca emek veren, Play Off sürecinde de oldukça yıpranacak olan futbolcularımızın en azından şu 1-2 haftadaki vasat performansını mazur görebiliriz diye düşünüyorum.
                                                                  e-falanfilan Yazarı: Kerem Zülfikar