28 Nisan 2014 Pazartesi

Zahmet Oldu

  Açıkçası Elazığ deplasmanından da en fazla 1 puanla döneriz diye düşündüm hep hafta arası. Dile kolay, ligde tam 4 aydır deplasman kazanamamış bir Galatasaray vardı çünkü ortada. Ayrıca Fenerbahçe'nin şampiyonluk turunu %99 atacak oluşu da bu sezon zaten isteksiz olan oyuncularımızı hepten soğutur herhalde dedim bazı şeylerden.
   Karşılaşmanın ilk bölümünde oyuna daha hakim gözüken taraf takımımızdı. Özellikle henüz 3.dakikada Hajrovic'in ceza sahası içinde kaleci Ivesa tarafından düşürüldüğü pozisyonun bedeli penaltı + kırmızı kart olmalıydı. Ancak ne hikmetse es geçildi. Ya da geçirtildi! Geçen haftaki Kasımpaşa maçında Cüneyt Çakır'ın olduğu kadar cesur olamadı nedense Barış Şimşek!
  Son dönemlerde saha dışı etkenlerle de mücadele etmek zorunda olan Galatasarayımız, neyse ki ilerleyen dakikalarda buldu golü. 24.dakikada Selçuk ve Sneijder'in inat ve çabaları golü getirdi. Ancak son dokunuşu yapan isim ligde uzun zamandır suskun kalan Burak Yılmaz oldu.
   Golden sonraki bölümde Sneijderle 2 tane akıl almaz fırsat kaçırdık. Birinde Burak'ın şutunda kaleciden seken topu bomboş kale yerine tribüne gönderdi. Diğerinde ise son haftalarda bir klasik haline geldiği üzere orta sahadan aldığı bomboş topu götürüp yine kalecinin üzerine nişanladı. Sanırım en az Burak kadar Sneijder'e de son vuruş çalıştırmamız lazım şu sıralar...
    Sneijder farkın artmasına izin vermeyince! devre 1-0'lık skorla lehimize sonuçlanmış oldu.
    İkinci yarıda daha etkili olan ve pozisyonlar üretmeye çalışan taraf Elazığspordu. Öyle ki, İstanbul'dan 1 puan almaya gelmiş Anadolu takımı gibi sadece kontra ataklarla oynamaya başladık! Bu da kağıtçının vizyonunun ne seviyede olduğunun en güzel göstergesi olsa gerek!
   65.dakikada sakatlanan Muslera oyuna devam edemedi ve yerini Ufuk'a bırakmak zorunda kaldı. Tabi böyle durumlarda yedek kalecinin pek fazla ısınamadan oyuna dahil oluşu, rakip takımlar için her zaman ciddi bir avantajdır.
  71'de Tanju'nun atılması bizim için can simidi oldu. Çünkü Elazığspor üzerimizde ciddi bir baskı kurmuştu ve her an golü yiyebilirdik. İşte bu esnada Tanju Kayhan yetişti imdadımıza.
  Tabi Elazığspor'un 10 kişi kalışı oyundaki moral üstünlüğünü bize geçirdi. Bunun etkisiyle de uzun bir aradan sonra tekrar rakip kalede pozisyonlar bulmaya başladık. Özellikle Burak'ın süratiyle rakip stoperi ekarte edip Ivesa'yla karşı karşıya kaldığı pozisyonda yaptığı son vuruş cidden çok kötüydü...
  2 dakika sonra bu kez Sneijder eza sahası çizgisi üzerinden vurdu, ancak top direği yalayarak auta çıktı.
  Karşılaşmanın son tehlikesi ise 84.dakikada geldi. Tello yaklaşık 35 metreden bir bazuka gönderdi. Allah'tan Ufuk'u geçen top anca direkleri sallayabildi.
   98.dakikada gelen bitiş düdüğü ise Galatasaray'ın tam 4 ay sonra ligde deplasman kazandığını müjdeliyordu. Böyle bir tablo varken ortada söylenebilecek tek şey şu olsa gerek: Zahmet oldu be!

                                                           e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR