Hiç lafı dolandırmaya, eveleyip gevelemeye, üslubu da
yumuşatamaya çalışmaya falan gerek yok. Aylardır efendiliğimi bozmadan tenkit
ettiğim Prandelli’ye bu akşam hakettiği dilden zerzenişte bulunacağım. Daha
önce de söylemiş olduğum gibi %99,9 psikolojik sorunları olan bu şahsiyetin,
Galatasaray Futbol Takımı’nın başında ‘’teknik direktör’’ sıfatıyla sahaya
çıktığı her karşılaşma bu kulübün 25-30 milyon taraftarına yapılan büyük bir
saygısızlık, terbiyesizliktir!
Kuruluş amacı
yabancı takımları yenmek olan, anlı-şanlı tarihinin her sayfası avrupa
kupalarında elde ettiği zaferlerle, dünya devlerini dize getirdiği destanlarla
dolu olan kulübümüzün, İtalya’nın küme düşmemeye oynayan takımlarını
çalıştırabilecek kapasitedeki bu şahsiyete emanet edilmesi, bahsettiğim o
görkemli ve karakterli tarihimize sürülmüş kara bir lekedir!
Tromso’lara, Karpaty
Lviv’lere elenirken bile sahada bir futbol karakteri, bir duruşu olan, asalet dolu Galatasarayımız’ın
mağlubiyetleri bu kadar kolay kabullendiği, gelenin gidenin 4 vurduğu bir
basiretsizler topluluğu olmayı makul karşıladığı bir dönem kesinlikle ve
kesinlikle hatırlamıyorum! Zaten böyle bir şeyin olması da imkansız!
Bu akşam gerek
sahaya çıkardığı onbirle, gerekse de arka arkaya yediği gollere rağmen 80
dakika boyunca oyunu hiçbir müdahele gereksinimi duymadan izleyişiyle Prandelli
Galatasaray’ı ne konumda gördüğünü ve hedefinin-vizyonunun hangi seviyede
olduğunu çok açık bir şekilde gözler önüne sermiştir.
Prandelli tam bir
beyefendi olabilir, Prandelli çok iyi bir insan olabilir, Prandelli çok
karakterli bir insan olabilir ama sahaya çıkardığı takımı ‘’karaktersiz’’
futbol oynuyorsa o zaman bunlar benim için hiçbir şey ifade etmez!
Hiç kimsenin
Galatasaray’ı bu denli küçük düşürmeye, Galatasaray’ı rakiplerinin çantada
keklik gördüğü bir seviyeye indirgemeye, hepsinden öte Galatasaray’ı bu kadar
korkakça ve basiretsizce oynatmaya hiçbir zaman, hiçbir koşulda, hiçbir şekilde
hakkı olamaz!
Galatasaray Spor
Kulübü sahipsiz değildir! O kulübün herhangi bir görevine talip olan herkes de
bu gerçeği bilmelidir. Kendine güvenmeyen de Galatasaray’ın herhangi bir
kademesinde görev almaya kalkışmamalıdır!
Artık sabırlar
taşmış, oto kontroller tükenme noktasına gelmiştir. Ve bu durumun en büyük
sorumlusu da Galatasaray’ın büyüklüğünün hala farkına varamamış olan korkaklar
korkağı Cesare Prandelli’dir! Bu zatı
muhterem ne Galatasaray’ın başında olmayı, ne de aldığı trilyonları kesinlikle
ve kesinlikle haketmemektedir. Dolayısıyla kendisine söylemek istediğim
yegane şey şudur: Gerek sezon başına aldığın ve alacağın trilyonlar, gerekse de
Galatasaray taraftarı’nın senin üzerindeki maddi manevi tüm hakkı haram, zehir,
zıkkım olsun inşallah! İnsanda biraz utanmak olur be arkadaş! Biraz ama! Biraz…
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR