19 Mayıs 2015 Salı

Bir De Golcü Olsa...

  3 hafta önce İstanbul’da aldığımız 4-1’lik galibiyet zaten %80 oranında adımızı finale yazdırdığımız anlamına geliyordu. Bütün konsantrasyonunu Pazar akşamı Beşiktaşla oynayacağımız ‘’ölüm-kalım maçı’’na vermeyen çalışan Hamza Hoca, 4-1’in verdiği rahatlıkla kupa genelinde olduğu gibi yine rotasyonlu bir kadroyla çıktı sahaya.
 
Doğruyu söylemek gerekirse oldukça tempolu ve zevkli bir karşılaşma izledik. İki takımda çok sayıda fırsat yakaladı. Ancak bunları golle sonuçlandırma konusunda çok başarılı değildiler. Özellikle de biz!
  Artık bir gerçekten iyice emin olduk: Umut Bulut kesinlikle Galatasaray’ın oyuncusu değil! 3 sezondur beyefendi kişiliği ve sahadaki mücadele arzusundan ötürü kendisi hakkında pek olumsuz şeyler yazmadım. Ancak gelin görün ki hepimizin de bir dayanma sınırı var! Bizler taraftar olarak her hafta Burak’ın ya da Umut’un 13 pozisyonda 1 gol atma ihtimalini beklemek zorunda değiliz! Her kaşılaşmada böylesine bir sinir harbi yaşamak zorunda da değiliz! Galatasaray formasını üzerinde taşıyan herkes 1.seviye futbolcu olmak zorundadır! Olamıyorsa da o formayı uzun yıllar giyme hakkına sahip değildir! Umut Bulut’a sezon sonu bugüne dek verdiği hizmetlerden ötürü teşekkür edilerek yollar ayrılmalıdır artık! Gerek ilk yarıda gerekse de ikinci yarıda harcadığı sayısız pozisyonun sonrasında Sivasspor’un Batuhanla bulduğu 2 gol, hatta 2-0’dan sonra değerlendiremediği %100’lük pozisyon, neredeyse kupaya veda etmemize neden olacaktı…  Allah’tan Yasin girdi oyuna da, yine kişisel becerilerini kullanarak takımına penaltı kazandırdı ve hadiseyi neticelendirdi.
  Kalan 2 maçta bu kadar çok gol kaçırmaya ne sabrımız var ne de tahammülümüz! Olurda biz pozisyonları değerlendiremeyip, pis bir golle Beşiktaş’a mağlup olursak başta Umut-Burak olmak üzere hiçbir oyuncumuz bunun izahını yapamaz.
  Toparlamak gerekirse, tüm olumsuzluklara rağmen finalde olmak güzel tabi. Mücadele ettiği 2 kulvarda da takımını finale taşıyan Hamza Hoca, oyun okumadaki eksikliklerine rağmen başarılıdır. Geriye kalan 3 final karşılaşmasından da alnımızın akıyla çıkmak zorundayız. Bunu yapabilecek gücümüz ve kapasitemiz var. Olması gereken tek şey; zahmet olacak ama 2 santraforumuzun da doğru düzgün gol vuruşu yapmayı öğrenmeleri! İşte o zaman herşey çok güzel olacak zaten…

                                                e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR