1 Mayıs 2015 Cuma

Kol Kola, Omuz Omuza, Yürüyoruz Çifte Şampiyonluğa!

  Ligin en kritik haftalarına girilmişken ve her hafta oynanacak karşılaşmalar iple çekilirken, araya bir de kupa mesaisini sıkıştırdık. Salı akşamı Fenerbahçe’nin Bursa deplasmanından 2-1’lik galibiyetle dönerek final kapısını aralamasından sonra bizde aynı şekilde final biletini cebimize koymak için sahadaydık bugün. Hamza Hoca’da işi sıkı tutarak Burak Yılmaz dışında neredeyse ideal onbiriyle başladı karşılaşmaya. Onu da muhtemelen riske etmek istemedi ve Akhisar maçına sakladı.
  Oyuna Sivasspor daha istekli ve arzulu başladı. Henüz ne olup bittiğini anlamadan biz, topu ağlarımızda gördük. 7.dakikada Utaka’yla buldukları gol Türk Telekom Arena’da soğuk bir duş etkisi yarattı. Çünkü işi ilk maçta bitirme hedefiyle sahaya çıkan oyuncularımız, hiç hesapta olmayan bir golle başlayınca karşılaşmaya ister istemez ortaya olumsuz bir tablo çıkar gibi oldu.
  Neyse ki golün şokunu çabuk attık üzerimizden ve yavaş yavaş oyuna ağırlığımızı koymaya başladık.  Rakip kalede baskı kurmaya başladığımız bölümde Sabri’nin sol ayağından beraberlik golümüz geldi. Savunmanın uzaklaştırmaya çalıştığı topu ceza yayının 5 metre kadar gerisinde önünde bulan Sabri, çalımlarla ceza sahasına doğru sokuldu ve  yayın içinden ters ayağıyla yaptığı müthiş vuruşla takımına beraberliği getirdi.
   1-1’den sonra bu sefer galibiyet için yüklenmeye başladık. Sivasspor kalesinde kurduğumuz yoğun baskıyla başlayan sağlı sollu kornerler  beraberinde 2.golü getirdi. Sol köşe gönderden Sneijder’in kestiği müthiş ortaya bomboş durumda kafayı vuran Melo takımını üstünlüğe taşıdı.
   Ardı ardına yediği gollerle şaşkına dönen Sivasspor, oyunun başındaki arzu ve temposunu yitirdi ister istemez. Son düdüğe kadar da tekrar toparlanamadı.
  2-1’le geçilen ilk 45 dakikanın ardından ikinci yarı da sahanın hakimi takımımızdı.
  Dakikalar 64’ü gösterirken Sneijder’den alışıla geldiği üzere jeneriklik bir frikik golü daha geldi. Ceza sahasının 1 metre kadar dışından sağ çaprazda kazandığımız serbest vuruşta, topun başına geçen Sneijder mükemmel bir vuruş yaparak aradaki farkı 2’ye çıkardı.
  Oyunun son bölümlerine girilirken ise Sabri bir kez daha ortaya çıktı. Rakipten topu ustaca çalarak hızla ceza sahasına girdi. İbrahim Öztürk’ün kendisini düşürmesiyle de İlker Meral penaltı noktasına gitti. Yapılan yoğun itirazlara rağmen bence de pozisyon net bir şekilde penaltıydı.
  Penaltı vuruşunu kullanan Selçuk skoru 4-1’e getirerek 3 hafta sonra oynanacak rövanşı formaliteye çevirmiş oldu.
    Şampiyonluk stresinin iyiden iyiye hissedilmeye başladığı şu günlerde, bir diğer hedefimiz kupada da güzel sonuçlar almamız sevindirici tabi. Görünen o ki, büyük bir futbol mucizesi gerçekleşmediği takdirde %90 final oynayacağız. Muhtemelen de Fenerbahçe’yle. Dolayısıyla hem lig hem de kupada işlerin bizim için gayet yolunda gittiği şu günlerde taraftar olarak yapmamız gereken şey takıma inanmak, güvenmek ve hep birlikte bir bütün olmak. Kenetlendiğimiz takdirde 2 kupada bizim olacaktır. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Haydi büyük Galatasaray Taraftarı, şimdi takımımıza destek olma zamanı. Kol kola, omuz omuza, yürüyoruz çifte şampiyonluğa…

                                                      e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR