Ligin en kritik haftalarına girilmişken ve her hafta oynanacak
karşılaşmalar iple çekilirken, araya bir de kupa mesaisini sıkıştırdık. Salı
akşamı Fenerbahçe’nin Bursa deplasmanından 2-1’lik galibiyetle dönerek final
kapısını aralamasından sonra bizde aynı şekilde final biletini cebimize koymak
için sahadaydık bugün. Hamza Hoca’da işi sıkı tutarak Burak Yılmaz dışında neredeyse
ideal onbiriyle başladı karşılaşmaya. Onu da muhtemelen riske etmek istemedi ve
Akhisar maçına sakladı.
Oyuna Sivasspor daha
istekli ve arzulu başladı. Henüz ne olup bittiğini anlamadan biz, topu
ağlarımızda gördük. 7.dakikada Utaka’yla buldukları gol Türk Telekom Arena’da
soğuk bir duş etkisi yarattı. Çünkü işi ilk maçta bitirme hedefiyle sahaya
çıkan oyuncularımız, hiç hesapta olmayan bir golle başlayınca karşılaşmaya ister
istemez ortaya olumsuz bir tablo çıkar gibi oldu.
Neyse ki golün
şokunu çabuk attık üzerimizden ve yavaş yavaş oyuna ağırlığımızı koymaya başladık. Rakip kalede baskı kurmaya başladığımız
bölümde Sabri’nin sol ayağından beraberlik golümüz geldi. Savunmanın
uzaklaştırmaya çalıştığı topu ceza yayının 5 metre kadar gerisinde önünde bulan
Sabri, çalımlarla ceza sahasına doğru sokuldu ve yayın içinden ters ayağıyla yaptığı müthiş
vuruşla takımına beraberliği getirdi.
1-1’den sonra bu
sefer galibiyet için yüklenmeye başladık. Sivasspor kalesinde kurduğumuz yoğun
baskıyla başlayan sağlı sollu kornerler
beraberinde 2.golü getirdi. Sol köşe gönderden Sneijder’in kestiği
müthiş ortaya bomboş durumda kafayı vuran Melo takımını üstünlüğe taşıdı.
Ardı ardına yediği
gollerle şaşkına dönen Sivasspor, oyunun başındaki arzu ve temposunu yitirdi
ister istemez. Son düdüğe kadar da tekrar toparlanamadı.
2-1’le geçilen ilk
45 dakikanın ardından ikinci yarı da sahanın hakimi takımımızdı.
Dakikalar 64’ü
gösterirken Sneijder’den alışıla geldiği üzere jeneriklik bir frikik golü daha geldi.
Ceza sahasının 1 metre kadar dışından sağ çaprazda kazandığımız serbest vuruşta,
topun başına geçen Sneijder mükemmel bir vuruş yaparak aradaki farkı 2’ye
çıkardı.
Oyunun son
bölümlerine girilirken ise Sabri bir kez daha ortaya çıktı. Rakipten topu
ustaca çalarak hızla ceza sahasına girdi. İbrahim Öztürk’ün kendisini
düşürmesiyle de İlker Meral penaltı noktasına gitti. Yapılan yoğun itirazlara
rağmen bence de pozisyon net bir şekilde penaltıydı.
Penaltı vuruşunu
kullanan Selçuk skoru 4-1’e getirerek 3 hafta sonra oynanacak rövanşı
formaliteye çevirmiş oldu.
Şampiyonluk
stresinin iyiden iyiye hissedilmeye başladığı şu günlerde, bir diğer hedefimiz
kupada da güzel sonuçlar almamız sevindirici tabi. Görünen o ki, büyük bir
futbol mucizesi gerçekleşmediği takdirde %90 final oynayacağız. Muhtemelen de
Fenerbahçe’yle. Dolayısıyla hem lig hem de kupada işlerin bizim için gayet
yolunda gittiği şu günlerde taraftar olarak yapmamız gereken şey takıma
inanmak, güvenmek ve hep birlikte bir bütün olmak. Kenetlendiğimiz takdirde 2
kupada bizim olacaktır. Buna bütün kalbimle inanıyorum. Haydi büyük Galatasaray
Taraftarı, şimdi takımımıza destek olma zamanı. Kol kola, omuz omuza, yürüyoruz çifte şampiyonluğa…
e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR