16 Aralık 2015 Çarşamba

İSTİFA DA BİR HİZMETTİR!

   Bugüne kadar Dursun Özbek ve yönetimine sabretmeye çalıştım kendi adıma. Evet yeri geldi eleştirdim, yeri geldi başarısız bulduğumu söyledim. Ancak hiçbir zaman hakarete varacak ya da içeriği ağır olacak sözler kullanmadım. Ancak gelinen noktada bu başkana ve bu yönetim kuruluna karşı sessiz kalmak Galatasaraylılık duruşuna, Galatasaray sevgisine hepsinden öte Ali Sami Yen ve Metin Oktay ruhlarına saygısızlık etmek olur!
  110 yıllık tarihinin bazı dönemlerinde başarılı olamadığı sezonlar muhakkak olmuştur bu takımın. Bundan sonra da olacaktır. Kaldı ki her sezon şampiyon olan bir takım da dünya üzerinde hiçbir zaman olmamıştır. Öyle olsa ortada ne rekabet olurdu ne de futbolun güzelliği zaten…
  Bir başkanın asli görevi yönetmekte olduğu kulübü öncelikle sportif anlamda başarıya ulaştırmaktır. Borcunu azaltmak, mal varlığını arttırmak ya da kulübü kurumsallaştırmak değildir. En azından Türkiye koşulları için gönül rahatlığıyla söyleyebilirim bunu. Çünkü bu ülkede taraftar sadece sportif başarıya bakar. Alınan kupalarla, kazanılan şampiyonluklarla ilgilenir. Tabi bir de yapılan transferlerle…
  2015 yılı Mayıs ayı’nda göreve başlayan Dursun Özbek, geride kalan 7 aylık başkanlık döneminde her konuda, her alanda başarısız olmuştur! Pasif duruşuyla, dar vizyonuyla, küçük düşünce yapısıyla ve hiç biri doğru çıkmayan beyanatlarıyla bu kulübü yönetecek seviyede olmadığını ve Galatasaray başkanlığının ağırlığı altında ezildiğini gözler önüne sermiştir!
  Göreve başlayalı daha birkaç gün olmuşken şampiyonluk kutlamasında, belki de şampiyonluğun en büyük pay sahiplerinden Ali Dürüst ve Abdurrahim Albayrak’ı hiçe sayarcasına sahneye davet ettirmeyerek bu iki isme çok büyük bir terbiyesizlik yapan, Sezon öncesi transfer döneminde        ‘’Yıldızlar yağacak’’ ‘’Çilek, vişne değil yıldız alıcam, tek ricam biraz daha sabır’’ Podolski’nin imza töreninde ‘’Bu daha başlangıç. Arkası gelecek, yineliyorum biraz daha sabır’’ demeçleriyle taraftarını resmen enayi yerine koyan, daha 2 ay dolmadan yönetim kurulunda çatlaklar vermeye başlayıp Cünyet Tanman’ı istifaya mecbur eden, Sabri Sarıoğlu’nın sözleşmesini astronomik bir bedelle uzatan, Grosskreutz transferinde büyük bir skandala imza atarak Galatasaray’ı resmen küçük düşüren, Galatasaray-Fenerbahçe bayan basketbol karşılaşmasında ezeli rakibin bütün uyarılarına rağmen Lynetta Kizer'i oynatarak sahada kazandığımız maçı masa başında kaybetmemize neden olan, 1 hafta evvel ben burada olduğum sürece o da burada olacak dediği teknik direktörünü 1 hafta sonra görevden alan son olarak da Alex de Souza’nın resmi hesabına ait olmayan, sahte bir hesaptan atılmış tweet’i doğru düzgün araştırmadan Aziz Yıldırım’a karşı koz olarak kullanmaya çalışıp camiasını bir kez daha gülünç durumlara düşüren bir başkanın artık orada durmaya daha fazla hakkı ve haddi yoktur!
  Dün akşam 5 sezondur mağlup olmadığı, 10 maçtır yenilmediği, 5 maçtır üst üste yendiği Beşiktaş karşısında 90 dakika boyunca neredeyse tek bir şut dahi atmadan geceyi tamamlayan, oyunun tamamında sahada ezilen, futbol adına hiçbir şey ortaya koyamayan takım, Dursun Özbek’in kurduğu takımdır! Sorarım sana ey Dursun Özbek; Sen bu takımla mı Avrupa’da başarılı olmayı hedefledin sezon başında? Ya da ligde şampiyon olmayı? Gülerler adama!
  Sağ bek oynayan Sabri aslında sağ bek değil. Stoper Hakan Balta aslında stoper değil. Sol bek Olcan aslında sol bek değil. Ön libero Chedjou aslında ön libero değil. Sağ açık Podolski aslında sağ açık değil… Böyle bir kadronun başarılı olmasını bekleyebilir miyiz Allah aşkına?
  Ünal Aysal’ın kurduğu, maddi değeri yaklaşık 165 milyon Türk Lirası olan takımın son halkası olan Melo’yu da gönderirken yerine aynı işi görebilecek bir oyuncu almak yerine, 15 haftada o bölgede 9 farklı futbolcu denemeye hepimizi mahkum eden zihniyetin bizlerin nezdinde hiçbir saygınlığı kalmamıştır artık!
  Galatasaray’ın sahip olduğu bütün değerleri hiçe sayarcasına, diktatörvari bir tavırla kulübü yönetmeye kalkan, bu da yetmezmiş gibi yönetim kurulunda olmayan kardeşini Florya’nın başına getiren bu saltanat yanlısı arkadaşa birilerinin dur demesi kaçınılmazdır artık!
  İstifa da bir hizmettir Dursun Özbek! Eğer gerçek bir Galatasaraylı’ysan sen, mevcut şartlar altında acilen istifa etmek durumundasın! Çünkü senin başkan olarak görevine devam ettiğin her saat, her dakika Galatasaray’a ileride zarar olarak geri dönecektir!
  Ünal Aysal gibi 2 sene içerisinde kulübe resmen çığır atlatan, hepimizin ufkunu genişleten bir başkandan sonra, mahalle takımı bile yönetemeyecek seviyede olan şahısların bu kulübe başkan yapılması içler acısı bir durumdur!
  Galatasaray Spor Kulübü’nü babaların malı gibi gören ‘’duayen’’ diye nitelendirilen 70’lik ihtiyarlar, bu kulüp ne zaman başarılı bir sürece girse, ne zaman bir şeyleri yoluna koymaya başlasa, bir şekilde ortaya çıkıp her şeyi bozmuşlardır. Ya başarılı teknik direktörü al aşağı etmişlerdir bir şekilde, ya da iyi işler yapan başkanı göndermişlerdir!
  Mevcut koşullarda Dursun Özbek kağıt üzerinde başkandır sadece. Yani, Adnan Polat’ın tabiriyle ‘’Derin Abiler’’in piyonudur Dursun Özbek.
  Bir kez daha tekrar ediyorum; istifa da bir hizmettir Dursun Özbek. Taraftarı karşına almış bir başkan olarak, bu saatten sonra ağzınla kuş dahi tutsan kimselere yaranamayacağını ve asla sevilen başkan olamayacağın bir gerçektir.
  3 kupalı şampiyon takımı, Uefa kriterleri ve borcu azaltma masallarıyla Ptt 1.Lig seviyesine indiren bir başkanın hala televizyonlara, gazetelere pişkin pişkin konuşabilmesi gerçekten takdire şayan bir durumdur!
  Galatasaray Spor Kulübü kongre üyelerinin en azından gelecek sezonları kurtarmak adına acilen olağanüstü seçimli genel kurul kararı alması gerekmektedir. Hatta gereklilikten öte farzdır bu.  Aksi halde bu yönetim Galatasaray’ı uçuruma doğru sürükler…

                                                                                                 Kerem ZÜLFİKAR