18 Aralık 2015 Cuma

Kupa'da Moral Gecesi

 Son yıllarda önemini ve anlamını oldukça yitiren Ziraat Türkiye Kupası’nda son 2 sezonun şampiyonu olduğumuzu düşünürsek bu yıl kupayı kazanmak ya da kazanmamak çok da önemli olmasa gerek bizim için. Hatta belki de teknik heyetimiz ve oyuncularımız bir angarya olarak görüyorlardır bu organizasyonu...
 Mustafa Denizli sezon başından beri fazla forma şansı bulamayan oyuncularından kurulu bir takımla çıktı sahaya bu akşam. Tabi 3 gün sonra Akhisarspor’la bir kez daha (bu kez lig için) karşılaşacağımızı da düşünerek.
  Kaleci Cenk, Tarık, Koray, Sinan gibi lig genelinde fazla süre alamayan oyuncuların göstereceği peformans hepimiz için merak konusuydu elbet. Ben kendi adıma en çok Tarık’ı merak ettim. Çünkü uzun zamandır Tarık’ın bir patlama yapıp, sağ bek için formayı kimselere vermemesi hayalini kuruyorum. Gelin görün ki o patlamayı 1 yıldır bir türlü yapamadı Tarık…
  Oyunun ilk düdüğüyle birlikta sahada son haftalarda göremediğimiz seviyede bir Galatasaray izlemeye başladık. Ayağa bol pasla tempolu top oynayan, 2 kanadı da sürekli olarak aktif kullanan, pozisyon üretmekte fazla zorlanmayan hepsinden öte sahada iyi mücadele eden bir Galatasaray…
  Rakip Akhisar’ın da bizim gibi rotasyona gitmesi, onları da farklı bir takım kimliğine bürüdü. Her zaman ki alışık oldukları oyunu koyamadılar ortaya.
  Dakikalar 9’u gösterirken Akhisar savunmasından Douglao’nun büyük hatası takımımıza golü getirdi. Ceza sahası içinde ısrarla dribbling yapmaya çalışan Douglao’nun topuna ayak koyan Umut Bulut takımını 1-0 öne geçirdi.
  Golden sonraki bölümde daha da etkili oynamaya başladık. Rakip kalede arka arkaya pozisyonlar bulduk.
  24’te bu kez Bilal çıktı sahneye. Yasin’in solda taşıyıp ortaya çıkardığı topa şık bir vuruş yaparak aradaki farkı 2’ye çıkardı.
  Devre 2-0’la geçildi ama bu şekil oynamaya devam edersek farkı arttırırız diye düşündüm. Gelin görün ki ikinci yarının hikayesi oldukça farklıydı.
  45 dakika boyunca oyuna hakim olan ve rakip kalede etkili gözüken taraf Akhisarspor’du. 49’da Lua Lua’nın golüyle aradaki farkı 1’e düşürünce morallendiler de.
  Taraftarın zaman zaman yönetim alehine gösterdiği protestolar ve bazı oyuncuları direk hedef alan tezahüratlar, ister istemez gergin bir hava oluşturdu Türk Telekom Arena’da.
  Karşılıklı ataklarla geçilen son yarım saatte iki takım da golü bulamayınca karşılaşma 2-1 tamamlanmış oldu.
  İlk yarıdaki oyunu lige yansıtabilirsek maçlarımız daha keyifli geçer. Bu bir gerçek. Ancak o performansa ulaşamaz ve bu tempoda devam edersek, sezonun sonunu zor getiririz benden söylemesi….

                                                                                             Kerem ZÜLFİKAR