17 Aralık 2014 Çarşamba

Keyifler Yerinde

 Hamza Hoca’nın teknik direktörlüğe getirilişi, takımı her anlamda bambaşka biri kimliğe bürüdü şüphesiz. Bunu futboldan biraz olsun anlayan herkesin görebildiğine de eminim. Zaten kamuoyunun genel fikri de bu konudaki haklılığımı ortaya koyuyor.
  Prandelli'yle geçen kabus dolu günlerin ardından, son 3-4 maçta alınan güzel neticeler takımın üzerindeki kara bulutları dağıtmış gibi gözüküyor. Yani kriz ortamından en azından şimdilik kurtulmuş durumdayız. Aman Allah bozmasın!
  Dün akşam sezon başından bu yana fazla forma şansı bulamamış oyunculardan kurulu bir Galatasaray izledik. Ancak sağolsunlar, asları hiçbir şekilde aratmadılar. Tabi rakibin zayıflığı, aradaki seviye farkı ve kadro kalitesi skorborda net bir biçimde yansır diye düşünüyorduk karşılaşmadan önce. Ancak ne yalan söyleyeyim, bu kadarını da tahmin etmiyorduk.
  9-1’lik skorla kulüp tarihinin en farklı galibiyetlerinden birini elde eden takımımız, büyük bir özgüven kazandı. Prandelli döneminde 16 resmi maç oynayıp, bu maçlarda sadece 15 gol atabilen, yani maç başına 1 gol ortalaması dahi tutturamayan takımın, Hamza Hoca’yla beraber 5 maçta 21 gol atarak maç başına 4’ün üzerinde bir ortalama yakalaması nelerin değiştiğinin en güzel ispatı olsa gerek.
  Dün Pandev attığı 3 golle, Olcan olağanüstü golüyle, Yasin Öztekin yaptığı 4 asistle ve U21’in gol kralı Sinan Gümüş de A takım formasıyla çıktığı ilk resmi maçında golü bulmasıyla geceye damgalarını vuran isimler oldular.
  Tabi mütevazi kadrosu ve kısıtlı maddi olanaklarıyla özellikle ilk yarım saatte Galatasaray'la başa baş oynamaya çalışan Balçova Yaşamspor’lu oyuncuları tebrik etmek gerek. Ancak, yukarıda da belirtmiş olduğum gibi aralarında dağlar kadar fark olan iki takımın mücadelesinde ortaya böyle farklı skorların çıkması kaçınılmaz son.
  Toparlamak gerekirse, her hafta hatta her maç üzerine koyarak ilerleyen bir Galatasaray ve takıma mensup oyuncu topluluğu var ortada. Bu durumun en büyük nedeni Prandelli’yle yıldızları bir türlü barışmayan bazı futbolcularımızın Hamza Hoca’ya duyduğu saygı ve sevgi. Dolayısıyla futbol oynama iştahını ve arzusunu yeniden kazanmış, özgüveni de gittikçe yükselen oyuncularımızın elde kalmış 2 hedef olan lig ve kupada yollarına dolu dizgin devam edeceklerini düşünüyorum. Sözün özü, keyifler yerinde, güzel günler yakında sevgili Galatasaraylılar.

                                                     e-falanfilan yazarı: Kerem ZÜLFİKAR