2010-2011 sezonunda
bizleri kahreden, izleyenlere resmen çile çektiren, her anlamda eziyetle dolu
günler geçirmemize neden olan bir Galatasaray vardı ya hani, işte 5 yıl sonra
yeniden o Galatasaray var artık!
Ünal Aysal ve Fatih
Terim’in el ele vermesiyle enkazdan çıkarak yeniden ayağa kalkan, adeta
küllerinden yeniden doğarak sadece 1 yıl sonra Avrupa’nın son 8’i arasına giren
o takım, yine Ünal Aysal ve Fatih Terim’in el ele vererek fitilini ateşlediği
yıkım operasyonu sonucu bu hallere geldi işte..
Yazılacak,
söylenecek o kadar çok şey var ki aslında. Ama bazen içinizden geçen, aklınıza
gelen her şeyi söyleyemiyorsunuz ne yazık ki…
O kadar pasif, o
kadar vurdumduymaz bir camia ki Galatasaray camiası, kuruluş amacıyla yönetiliş
amacı birbirinden çok ama çok farklı. Bizlerin batıya açılan pencere, kongre
üyesi 75’lik ihtiyarların ise lisenin tekelindeki bir sosyalleşme tesisi olarak
gördükleri Galatasaray Spor Kulübü’nün yakalanan her önemli başarıdan sonra
yaratılan kriz ortamlarıyla bir anda aşağı doğru çekilmesi, devamında da 4-5 yıllık toparlanma süreçleri yaşaması hep
mi tesadüftür?
Galatasaray Spor
Kulübü Kongre Üyeleri’ne sormak isterim; Dursun Özbek’i hangi özelliğinden
ötürü ya da hangi amaçla başkan olarak seçtiniz? Hadi diyelim seçtiniz, peki bu
adam kulübü uçurumun eşiğine doğru sürüklerken bu sessizlik, bu kayıtsızlık
niye? Galatasaray’ın şu an ki durumunu, ligde ve Avrupa’daki mevcut konumunu
nasıl hazmediyorsunuz Allah aşkına? Yakışır mı Galatasaray’a daha ligin
bitmesine 3 ay gibi koskoca bir zaman varken, 15 puan geri düşüp hedefsiz
kalmak?? Yakışır mı Galatasaray’a, Lazio gibi ahı gitmiş vahı kalmış sıradan
bir İtalyan Takımı’na karşı her 2 karşılaşmada da neredeyse hiçbir varlık
gösteremeden elenmek?
Mustafa Denizli,
sana naçizane tavsiyem bu işleri bırak artık! Kendini daha fazla rezil etme ve
bunca yıldır yarattığın ‘’Mustafa Denizli’’ ismini, markasını zedelememek için
bırak artık teknik direktörlüğü! Galatasaray Tarihi’nde takımı devraldıktan
sonra bu denli geri götüren, bu denli etkisiz kalan başka teknik direktör
hatırlamıyorum ne yazık ki. Resmen takımı ‘’Mahalle Takımı’’na çevirdin Ey
Denizli!
Her 2 transfer
döneminde de, mevcut kadro takviyeye ihtiyacı olduğunu bas bas bağırırken,
yalandan bir şeyler bahane ederek doğru düzgün transfer yapmamak ve son olarak
transfer dönemi sona erdikten sonra Burak Yılmaz’ı da satarak koskoca dünya
markası Galatasaray’ı forvetsiz, santraforsuz bırakmak Dursun Özbek ve
yönetiminin sportif anlamında hiçbir hedeflerinin olmadığını alenen gözler
önüne sermiştir!
Bu akşam Lazio
karşısında oynanan rezile yakın futbol ve alınan 3-1’lik mağlubiyet bardağı
taşıran son damla olmuştur artık. Hiç kimse Galatasaray’dan daha büyük
değildir! Hiç kimse Galatasaray’da ilelebet görev yapmak zorunda değildir!
Asılolan Galatasaray’dır, Galatasaray’ın menfaatleridir! Bu menfaatler
doğrultusunda da sürekli olarak birileri gider, yerlerine yenileri gelir. Böyle
işler bu düzen!
Mustafa Denizli ve
Dursun Özbek gerçekten Galatasaray’a hizmet etmek, Galatasaray’a bir şeyler
vermek istiyorlarsa eğer, bütün egolarını bir kenara bırakarak ‘’Biz bu işi
yapamadık’’ diyerek istifa etmek zorundadırlar. Aksi halde bu takımın, bu
başkan ve bu hocayla bir arpa boyu mesafe bile yol kat etmesi imkansız gibi görünüyor!
Kerem ZÜLFİKAR