Ligde hedeften bir hayli uzaklaştığımız şu günlerde Uefa
Avrupa Ligi ve Ziraat Türkiye Kupası 4 elle sarılmamız gereken hedefler olarak
kaldı elimizde. Her ne kadar Türkiye Kupası’nda son 2 yılın şampiyonu olsak da
bu sezonu da kazanmamız, en azından bir nebze olsun teselli unsuru teşkil
edebilir bizim için.
Grup aşamalarının
tamamlanmasından sonra tek maçlı eleminasyon üzerinden oynanan son 16 turunda
herhangi bir kaza yaşamak istemeyen Mustafa Hoca, bu kez işi sıkı tutarak
aslardan kurulu bir on birle çıktı sahaya.
Karşılaşmanın ilk
düdüğüyle birlikte geçtiğimiz yıllardan oldukça alışık olduğumuz ancak bu sezon
bir türlü göremediğimiz, kendi sahasında oynadığı karşılaşmaların ilk 20-25
dakikasında rakibi adeta boğarak skoru ele geçiren o özlenen Galatasaray vardı sahada! Açıkçası uzun zaman olmuştu bu yüksek tempoyu yapamayalı…
Özellikle rakibin
sol kanadını tabiri caize hallaç pamuğuna çeviren Linnes-Sinan ikilisi bütün
ataklarımızın baş mimarlarıydı. Resmen otobana çevirdiler o tarafı.
Ataklar hep sağ
taraftan geliştiği için, gol de muhtemelen oradan gelir diye beklerken, Olcan
ters köşeye yatırdı hepimizi. Kendi taşıdığı topa ceza sahasına girmeden
mükemmel bir vuruş yaparak, topu Gaziantep ağlarına gönderdi.
5 dakika sonra bir
füze de Sinan’dan geldi bu kez. Olcan’ın golü attığı hemen hemen aynı noktadan o da denedi kaleyi, savunmaya da çarpan top yine aynı köşeden filelere
gitti.
25 dakikada gelen 2
gol, zaten iştahlı ve arzulu oynayan oyuncularımızı hepten moralli hale
getirdi. Sahanın tek hakimiydi Galatasaray. Neredeyse tek kale maç oynanmaya
başladı.
İlk devrenin
sonlarıyla ikinci devrenin ilk bölümünde Umut Bulut kendi kendine gol kaçırma
yarışına girdi sanki! O kadar net fırsatlar harcadı ki, kaçırması atmaktan daha
zor…
56’da gecenin
stresli ismi Kral çıktı sahneye. Ceza sahası içinde oluşan karambolde, 6 pas
üzerinden şık bir topuk vuruşu yaparak aradaki farkı 3’e çıkardı. Bu golle taraftarla arasında olan gerginliğe de bir nevi son vermiş oldu.
3-0’dan sonra ister
istemez rehavete kapıldık ve oyundan düşmeye başladık.
75’te Selçuk’un
ikramı sonucu Bezannier’le gelen Gaziantep golü onlar için sadece bir
teselliden ibaretti.
90 dakikanın bitiş
düdüğüyle birlikte Galatasaray’ımız adını çeyrek finale yazdırmış oldu.
Gecenin önemli
noktaları, uzun bir aradan sonra 60-65 dakika oldukça iyi futbol oynayan bir
Galatasaray izlememiz, Sinan’ın yükselen form grafiğini sürdürmesi ve Olcan’ın
da üstün bir performans ortaya koymasıydı. Bu şekilde oynamaya devam ederlerse
Sinan’da Olcan’da ilk on birin değişmezleri olurlar…
Kerem ZÜLFİKAR