27 Şubat 2011 Pazar

Yola Devam

Kasımpaşa maçı genel kanının aksine pek de rahat geçmesini beklemediğim bir karşılaşmaydı. Öyle de oldu. Gerek kilit oyuncuların iki haftadır doğru düzgün idman yapmıyor olması gerekse Beşiktaş maçını kazanmış olmanın verdiği rahatlık bu maçı kağıt üstünde olmasa da mantıksal olarak zorlu kılan etkenlerdi.

Fenerbahçe yine maçın başında sol tarafta özellikle Santos’la etkili oldu. Santos’u olabildiğince öne çıkarıp Alex, Niang ve Dia’yı pozisyona sokmaya çalıştı. Bu noktada fiziken daha güçsüz olan Gökhan’dan bu maçta pek katkı beklemiyordum ama yine formundaydı. Elinden gelenin fazlasını bile yaptı. Durum böyle olunca ve Kasımpaşa’da on bir kişiyle değil adeta tüm kadrosuyla savunma yapınca ilk yarım saat Fenerbahçe’nin üretken olmayan baskısıyla geçti. Kasımpaşa geride boşluk vermediği gibi bir kez ileri çıkıp yüzde yüzlük bir pozisyon da yakaladı. Fenerbahçe’nin pozisyon anlamındaki verimsizliğini Alex yine çok soğukkanlı karşıladı ve kalecinin de yardımıyla çok güzel bir frikik golü attı. Bu andan sonra ‘’acaba Fenerbahçe gol bulamazsa maç zora girer mi?’’ sorusu kafalardan silindi. Golü bulduktan sonra Kasımpaşa gibi direnci pamuk ipliğine bağlı bir takımın kırk bin kişinin önünden puanla ayrılması olasılık dışıydı.

İkinci yarıda da durum pek farklı değildi. Fenerbahçe top çevirdi, denedi, zorladı ama olmadı. Gereken verimliliği sağlayamadı. Elbette bu durumun eleştirilecek yanları var ama aynı zamanda bu verim düşüklüğü çok da normal. Kağıt üstünde kolay görünen bu tip maçlar rakibin oyun anlayışına göre son derece zorlu olabilir. Fenerbahçe bu sınavdan da galibiyetle ayrılarak psikolojik olarak zayıf olduğu zamanlarda da kazanabilme kabiliyeti gösterebileceğini ispat etti. Bu da önemli bir adımdır. Fenerbahçe her hafta kazanırken yeni bir şeyler öğrenerek kazanıyor. Önümüzdeki hafta da yeni bir şeyler öğreneceği kesin ama bu defa kazanabilir mi burası meçhul. Bu defa hem moral hem de fizik olarak iyi durumda olan bir Gençlerbirliği takımıyla deplasmanda oynayacaklar. Ankara’dan acı bir dersle geri dönülmesi olasılıklar dahilinde ancak elbette bu yolun sonu anlamına gelmez.

Önümüzdeki haftalarda Fenerbahçe’yi ancak Fenerbahçe’nin kolay hale getirebileceği maçlar bekliyor. Kimse ‘’buyur defansımın arkasına sark’’ demeyecektir. Takımın direncinin yüksekte olması ve kanat oyuncularının daha verimli olması gerekiyor. Bu şekilde Galatasaray maçına kadar kazanarak giderlerse ilerleyen haftalar için önemli bir avantaj elde edilmiş olur.
                                                                                                         e-falanfilan Yazarı: Uğur Karaman